Cumartesi, Temmuz 29, 2017

Türkiye’nin İlk Yerli Kuşkonmaz Konservesi
Metro Market’te

Vücut sistemlerinde detoks görevi gören,
anti-aging yani yaşlanma karşıtı özelliğiyle bilinen,folik asit kaynağı, afrodizyak kaynağı kuşkonmaz, taze ve yerli üretim Kuşkonmaz Vadisi’nin yeni ürünü olan konserve ile Metro Market’te raflarda yerini aldı.


Antik çağlardan beri insanlar tarafından bilinen ve tüketilen değerli bir besin, folik asit ve vitamin içeriği ile afrodizyak özelliğiyle sıkça adından bahsettirenkuşkonmaz, Eskişehir’deki bahçeden Kuşkonmaz Vadisi markasıyla sofralara konuk oluyor. Mart ayından Eylül sonuna kadar taze ve yerli üretim ürünlerini sunan Kuşkonmaz Vadisi, bu lezzeti tüm yıl yaşamak isteyenlere kuşkonmaz konservesiyle farklı bir seçenek daha sunuyor. Kuşkonmaz Vadisi’nin Türkiye’de ürettiği ilk yerli kuşkonmaz konservesi 235gram süzme ağırlıkta ambalajında 9,90TL’den satışa sunuluyor. Yerli ve İyi Tarım Uygulamaları Standartları’nda üretilmiş kuşkonmazlardan elde edilen Kuşkonmaz Vadisi konservesini et, tavuk, balık yanında garnitür olarak kullanabilir, makarna veya salatalarda hiç pişirmeden servis edebilir, lezzetli soğuk atıştırmalıklarda değerlendirebilirsiniz.
Kuşkonmaz Konservesinden Ekmek üstü atıştırmalık için2 dilim ekşi mayalı ekmek, 100 gr konserve ton balığı , 6 adet sürgün konserve kuşkonmaz, 3 kaşık mayonez, Yarım baş kırmızı soğan, Dereotu.
Yapılışı: Ton balığı ve mayonezi bir kapta iyice karıştırın. Ekmek dilimlerini yağsız tavada çok az kızartın. Kızarmış ekmek dilimlerinin bir yüzüne çok az zeytinyağı sürün. Ton balığı ve mayonez karışımını ikiye ayırın. Yağladığınız ekmek dilimlerinin üzerine karışımı koyun. 6 adet konserve kuşkonmazı ekmek diliminin boyuna uygun kesin ve malzemenin üzerine yerleştirin.  Kırmızı soğanı halka halka kesin, tuzla ovun. Ekmek dilimlerinin üzerini arzu ettiğiniz kadar ilave edin. Dereotu ile süsleyin.

Nomad Tarım Hakkında: 2004 yılında İstanbul'da kurulan Nomad Gıda Tarım Turizm San. Tic. Ltd. Şirketi tarafından Eskişehir'de 50 hektar alanda İyi Tarım Uygulamaları ve Globalgap standartlarında Sarıcakaya Kuşkonmaz Vadisi markasıyla kuşkonmaz üretimi yapmaktadır. Sarıcakaya Kuşkonmaz Vadisi’nin sertifikasyon denetimleri ECAS Belgelendirme Denetim LTD. ŞTİ. tarafından düzenli olarak yapılmaktadır. 2017'de Globalgap'in tamamlayıcısı olarak sosyal standartların uygunluğunu teyit eden SEDEX tamamlanmıştır. Üretim, uzman ziraat mühendislerinden oluşan kadrosunun gözetiminde yapılmaktadır. Tüm ürün lotları istisnasız olarak kalıntı analizinden geçmektedir. kuskonmazvadisi.comwww.kuskonmazvadisi.com

Pazartesi, Temmuz 17, 2017

Pernigotti IL Gelato ile Madagaskar’dan Antep’e özgün bir lezzet serüveni

Pernigotti IL Gelato dondurma deneyimine çok farklı bir soluk getirecek yepyeni kap serisini çıkardı. Bu seriyi özel kılan ise, dondurmalara lezzet katan kakao ve meyvelerin, en yüksek kaliteyle yetiştikleri ülkelerden geliyor olması.

Madagaskar’ın vanilyası, Santo Domingo’nun kakaosu, Antep’in fıstığı ve İtalya’nın meşhur Gianduia çikolatası Pernigotti IL Gelato lezzetiyle bütünleşiyor. Tamamen doğal ve en kaliteli malzemelerle hazırlanan dondurmalar, farklı coğrafyalara özgü lezzetleri tatma imkanı sunuyor. Pernigotti IL Gelato İtalyanlar’ın dondurmadaki ustalığını günlük hayata taşıyarak, neşe ve keyif dolu bir yaz vadediyor.

İtalya’nın en köklü dondurma markalarından Pernigotti IL Gelato, Türkiye’deki dondurma alışkanlıklarını değiştirmeye devam ediyor. Son olarak dondurma severlerle buluşan kap serisi, doğal ve kaliteli dondurma deneyimini yepyeni bir boyuta taşıyor. Serideki dondurmalara lezzetini veren tatların tümü, asıl kökeni olan ülkelerden alınıyor. Nefis vanilya Madagaskar’dan, sütlü ve bitter çikolata çeşitlerine lezzetini veren kakao Santo Domingo’dan, fıstıklar Antep’ten özel olarak seçilip geliyor. İtalya’nın meşhur Gianduia çikolatası da Gianduiotto’ya tadını veriyor.


Dünyanın dört bir yanında üretilen, o coğrafyaya özgü lezzetleri, en doğal halleriyle tatma imkanı sunan Pernigotti IL Gelato’da, en üst kalitedeki kakao ve meyveler tamamen kendi renk ve tatlarıyla dondurmalara ekleniyor. İtalyanların dondurma alanındaki ustalığıyla birleşerek günlük hayata lezzet ve keyif katıyor. Pernigotti IL Gelato’nun içine bu doğallığı bozacak yapay malzemeler veya trans yağ, glukoz ve fruktoz şurubu, gıda boyası gibi katkı maddeleri asla eklenmiyor.

Pernigotti IL Gelato’nun yeni kap serisi, İtalyan neşesiyle dolu bir yaz geçirmek isteyenler için 500 ml ve 175 ml şeklinde iki farklı boyuyla raflarda yerini almaya başladı.

Pernigotti IL Gelato hakkında
157 yıllık tarihi ile İtalya’nın en köklü markalarından Pernigotti, 2013 yılında Toksöz Grup tarafından satın alındı ve Türk sermayeli bir global marka olarak yoluna devam ediyor.
İtalya’nın dondurma alanındaki uzmanlığını Türkiye’ye taşıyan Pernigotti IL Gelato, yoğun lezzete sahip, en üst kalitede hammaddelerle üretilmiş ve tamamen doğal dondurmalar sunuyor. İçerisinde glikoz, fruktoz şurubu, trans yağ, bitkisel yağ, gıda boyası veya yapay aromalar bulunmayan Pernigotti IL Gelato’da yalnızca doğal içeriklerle elde edilen soslar kullanılıyor. Kaplama çikolatası, kakao yağı ve kakaodan yapılma gerçek çikolata, korneti ise yine tamamen doğal hammaddelerden yapılmış fındık soslu çıtır külah şeklinde üretiliyor.

Pernigotti IL Gelato’nun Stick (klasik, fındık, fıstık ve çilekli) ve Kornet (klasik, fındık, fıstık ve karamelli) tarzında ürünleri bulunuyor.

Cumartesi, Haziran 24, 2017

Türkiye’nin Çorbaları ve Pilavları bayram sofralarınız için raflarda

  gülhan kara ile ilgili görsel sonucu

ANADOLU MUTFAĞININ GİZLİ HAZİNELERİ RAFLARDA!

Gülhan Kara’nın “Türkiye’nin Çorbaları, Pilavları” adlı kitabı Alfa Yayınları tarafından yayımlandı. Kitapta yedi bölgeden elli dört çorba ve otuz üç pilav tarifi bulunuyor

Türkiye’nin zengin mutfak kültürü herkesin malumu. Anadolu’nun her bölgesinin kendine has çorbaları, hamur işleri, tatlıları, et ve sebze yemekleri var. Uzun yıllar yemek dergilerinde yazarlık ve yöneticilik yapan, yemek kitapları kaleme alan, Türkiye’nin ilk özel yemek okulunu açan Gülhan Kara’nın “Türkiye’nin Çorbaları, Pilavları” adlı çalışması yaşadığımız toprakların eşsiz yemek kültürünün yansıması.

Alfa Yayınları etiketiyle “7 Bölgeden 54 Çorba 33 Pilav Tarifi” alt başlığıyla yayımlanan kitap, pek çoğumuzun adını bile bilmediği çorba ve pilav tariflerini içeriyor.

Unutulup gitmelerini önlemek için soframızın yerel lezzetlerini araştıran Gülhan Kara, bunları kendi mutfağında uyguladı, ölçülendirdi ve yazdı. Osmanlı saray mutfağından örnekler de içeren kitapta elli dört çorba ve otuz üç pilav tarifi, fotoğraflarıyla birlikte yer alıyor.

Tariflere geçmeden önce çorba ve pilavın geçmişine, Türk mutfak kültüründeki yerine ve yararlarına da değinen Gülhan Kara, bu kitabıyla okurlara Anadolu mutfağının bilinmeyen yönlerini keşfetme ve uygulama imkânı veriyor.

Kitapta tarifleri yer alan çorbalardan ve pilavlardan bazıları şöyle: Tutmaç çorbası, öz çorba, kikirdekli çorba, ısırgan çorbası, gendime, fıstık çorbası, erişteli kuru erik çorbası, beyran, börülce çorbası, korkota çorbası, saray pilavı, hamsili pazılı pilav, perde pilavı, mengen pilavı, tel şehriyeli bulgur pilavı.
         
ARKA KAPAK YAZISINDAN…

Türkiye’nin çorbalarını ve pilavlarını araştırıp bilinmeyenleri ve unutulmuş olanları, bu kitapta bir araya getirmemdeki amaç öncelikle yerel mutfak kültürümüze sahip çıkıp yaşatmak, kalıcı kılmak. Anadolu’nun, halk mutfağının, özümüze ait tariflerin zamanla hepten kaybolup gitmemesi ve gelecek nesillere aktarılması için kayıt altına alınması gerekiyor. Bizim lezzet coğrafyamızı, lezzet zenginliğimizi, annelerimizin bu topraklarda varlıktan ve yokluktan sofralarına neler ürettiklerini gösteren en güzel değerlerimiz. İşte bu sebeptendir ki özgün isimleri, hikâyeleri, sunumları ve lezzetleriyle 
7 bölgeden toplam 54 çorbayı ve 33 yöresel pilavı mutfağımda pişirip, tadıp, sunumlarını yaparken, bir yandan da sizlerin bu tarifleri uygulayabilmeniz için ölçülendirip yazdım. Çünkü ulaştığım tariflerin çoğunda ölçüler “el kararı göz kararı”ydı. Hiç tatmadığınız ama denediğinizde çok beğeneceğiniz, çoğu halk mutfağına ait Türkiye'nin Çorbaları, Pilavları arasında Osmanlı dönemi İstanbul saray mutfağından örneklere de yer verdim. Sofralarımızın baş tacı çorbalarımız ve tabağımızdaki ekmek olan pilavlarımızın zenginliğini gösterebilirse bu kitap amacına ulaşmış olacak.”
Gülhan Kara

Cumartesi, Mayıs 27, 2017

Yerli mercimek tüketmeniz için 10 sebep

Türk mutfağının değişmez lezzeti mercimek çorbasına ithal gölgesi düştü. Duru Bulgur olarak,  besinsel özellikleri ve lezzet bakımında ithal mercimeğe göre çok üstün olan yerli mercimeği tercih etmemizin nedenlerini sıraladık.

  1. Yerli Mercimek ithal mercimeğe göre daha lezzetli.
  2. Yerli mercimeğin pişme kıvamı ithal mercimeğe göre daha yoğun. İthal mercimekte kıvamını tutturmak için un kavurmak veya çorbanın içine patates ilave etmek gerekiyor.
  3. Yerli mercimek koyu kıvamlı olduğu için daha fazla çorba çıkıyor. Daha bereketli oluyor.
  4. Yerli mercimeğin protein değeri daha yüksektir.
  5. Yerli mercimekle yapılan çorbanın rengi daha sarı ithal mercimekle yapılan çorbanın rengi yeşil.
  6. İthal mercimekte tüm taneler aynı oranda pişmiyor. Bazı taneler çok pişerken bazı taneler diri kalır. 
  7. Yerli mercimek daha kolay pişiyor. İthal mercimek geç pişer ve suyu geç çeker.
  8. Yerli mercimekten daha fazla oranda çorba çıktığından ve içerisine başka herhangi bir malzeme ekleme olmadığından ithal mercimeğe göre daha ekonomik.
  9. Türk mercimeği daha sıcak iklim koşullarında yetişiyor. Kanada mercimeği ise genetiği ile oynandığı için daha soğuk koşullarda yetişebiliyor. Türk mercimeği, ithal Kanada mercimeğine göre daha doğaldır.
  10. Türk mercimeği ülke ekonomisine katkıdır. Yerli üretimi, çiftçimizi desteklemektir.
 
  http://durubulgur.com.tr/



Pazar, Nisan 30, 2017

                                Bosnaköy Doğal Yumurta


 Edirne Bosnaköy'de, 10 dönüm özel bahçesinde günlük yumurta ihtiyacını karşılamak üzere yetiştirdikleri tavuklarıyla başlayan bir hikaye Bosnaköy markası... 6 yıl boyunca hobi olarak uğraştıkları tavukçulukta eşe dosta yumurta dağıtmaya başlayıp yumurtaların da beğenilmesi ile yavaş yavaş tavuk sayısını çoğaltıp Edirne'nin ilk yerel doğal yumurta markası haline gelmişler. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı standartlarına uygun olarak Bosnaköy Doğal Yumurta adıyla markayı tescil ettirmişler. 














Tavukları tamamen doğal ortamında gezip asla kafes ortamına maruz kalmadan, hiçbir hormon takviyesi verilmeden ve rutin veteriner kontrolünde yaşıyorlar.

Firma sahibi olan Gözde hanım babasının tavuk yetiştirme hobisinden devraldığı bu işi profesyonel olarak devam ettiriyor ve "İşte tüm bu doğal yumurta ve doğal tavuk ortamının içinde sizlere sadece yumurta değil diğer tüm gıda alanlarında en doğalını sunmak için yola çıktık. Ve bu doğallığın yanında sizlere Edirne'den bölümümüzde özel tatlar sunmak istedik" diyor. Edirne'de butik bir satış dükkanı olan Bosnaköy ürünlerine www.bosnakoy.com dan ulaşabilir ve sipariş verebilirsiniz. Yumurtalar özel köpük ambalaj ile kapınıza kadar geliyor. Daha fazla bilgi almak isterseniz, e-mail veya telefon yoluyla ulaşabilir veya Edirne/Merkez' deki dükkanı ziyaret edebilirsiniz.  info@bosnakoy.com  02842135051





Cumartesi, Mart 25, 2017




2. Slow Cheese Bodrum, Milas Peynir Festivali 2-5 Mart 2017’de yine Milas Tarım, Gıda ve Hayvancılık Fuarı ile eş zamanlı olarak Bodrum, Milas ve Muğla’da gerçekleşti. Yazının devamı için http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/scack-hlamur-kokusu-ks-geldiginde-evde.html

Pazar, Şubat 05, 2017

Geleneksel Bakırdan Modern Gusto’ya



Jumbo ile geleneksel bakır tencereler yerini, modern ve şık Gusto tencerelere bırakıyor.
Geçmişin izlerini taşıyan bakır malzeme çağdaş Jumbo tasarımlarında hayat buluyor, bakırın sıcak rengini Gusto tencere seti ile mutfaklara taşıyor. Lezzetli ve sağlıklı yemek pişirmek isteyenlerin tercihi olan bakır tencereler, Jumbo Gusto ile yeniden mutfaklarınıza giriyor. http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html

Cuma, Ocak 13, 2017

Gezgindamaklar ile Edirne'de tarih ve lezzet turu...



ANITLARI ve LEZZETLERİYLE  PAYİTAHT EDİRNE

Osmanlı İmparatorluğuna 92 yıl başkentlik yapmış serhat şehrimiz Edirne’ye yapacağınız seyahat için heyecanlanmak güzel bir his…
16.yy.da su sesi, müzik ve güzel kokularla akıl hastalarının tedavi edildiği ve 2004 yılında Avrupa konseyi tarafından Avrupa müze ödülüne layık görülen II.Beyazid külliyesi sağlık müzesi, 
Adalet Kasr-ı, Konstantin-Helena Kilisesi, Taş Han,Tarihi Meriç Köprüsü, Edirne Evleri, göreceğiniz muhteşem eserler arasında yer almakta. 



Bu tur’da, Ülkemizin  önemli kültür miraslarını barındıran bu Anıt Kent’imizde iki gün süresince başta, Mimar Sinan‘ın “ustalık eserimdir” dediği ve 2011 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Selimiye Camii, Külliyesi ve Selimiye Arastası olmak üzere, Semiz Ali Paşa Çarşısı, Bedesten, Rüstem Paşa Kervansarayı Muradiye Camisi, Üç Şerefeli Camii, Stevi Georgi Kilisesi, Büyük Sinagog i Arkeologi ve Etnografya Müzesi, 
Makedon Kulesi’ni tanıyacaksınız.
Edirne'ye günü birlik sadece meşhur ciğer tava yemeğe gidenler az değildir.. Ciğerle kalmaz ızgara köftesini hatta Meriç kıyısında bir de balığını tadarsınız.. 
 




Bu tur’da alışverişte özellikle tatlı alırken, kendinize sınır tanımayacak, Edirne’nin ünlü Badem Ezmesi, Acıbadem Kurabiyesi,
 Kavala Kurabiyesi, Deva-i misk tatlısı gibi enva-i çeşit özel tatlarla torbalarınızı dolduracaksınız.
 Edirne’ye gelip de Ciğer Tava yemeden dönülmez der büyüklerimiz…Köftesi de meşhurdur, hardaliyesi ve bozası da... Edirne'den dönerken kuru kırmızı biber ve Edirne beyaz peyniri almayı da ihmal etmemek lazım..
Diğer tadacağınız lezzetler ise; Izgara Köfte, Piyaz, Pastırmalı Paçanga, Sıra Et Çeşitleri, Ciğer Tava,Peynir Helvası.

 “GEZGİNDAMAKLAR” İLE
ANITLARI ve LEZZETLERİYLE  PAYİTAHT EDİRNE

11-12 2017, 2 gün, 1 gece, Karayoluyla
Sadece 20 gezginin katılabileceği,sıradışı menülerle kahvaltı ve yemeklerin de dahil olduğu  bu paket programın ücreti:  590 TL’den itibaren
Detaylı bilgi için: www.gezgindamaklar.com  / Tel :  0216 348 53 90

Perşembe, Aralık 22, 2016

Gastronomi Randevusu

Randevu İstanbul, damaklarda hoş bir lezzetle sona erdi

Yılın “Son Randevusu”nda 19. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali; 16-22 Aralık tarihleri arasında 3 salonda, 80 seansta 13 ülkeden 30’a yakın filmi izleyicileriyle buluşturdu, 9 film sunumu, 4 söyleşi ve 7 gastronomi filmleri sunumu ile yan etkinlikler düzenledi, 11 üniversitenin sinema, televizyon ve gastronomi bölümleri öğrencilerine toplamda 7000 adet bilet dağıtıldı.

Festival, dopdolu programı ve yeni bölümü Gastronomi Filmleri ile damaklarda hoş bir lezzet bırakarak sona erdi. 
http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html 

Pazar, Aralık 18, 2016

Balık Çorbası

BALIK ÇORBASI

6 kişilik
1 adet kırlangıç ya da levrek balığı
1 adet kuru soğan
2 adet defneyaprağı
3-4 tane top karabiber
1 adet havuç, 1 adet patates
Yarım demet maydanoz
1 çorba kaşığı un
Yarım limonun suyu
Tuz

Bir tencereye 6 bardak su, 1 bütün soyulmuş kuru soğan, 2 defne yaprağı ve top karabiberleri koyup kaynamaya bırakın. Su kaynadığında temizlenmiş bütün haldeki balığı tencereye bırakın. Tuz ekleyip 10-12 dakika kapağı kapalı olarak pişirin.

Balığı kevgirle sudan alıp soğumaya bırakın. Tenceredeki balık suyunu ince bir süzgeçten süzüp suyu yine aynı tencereye koyun.

Havuçları ve patatesleri minik küpler halinde doğrayıp balık suyuna ilave edin. Sebzeler yumuşayana kadar pişirin. Bir kapta un ve limon suyunu biraz balık suyu ilavesiyle çırparak terbiyeyi hazırlayın. Kaynamakta olan tencereye ilave edin. Balıkların etlerini ayıklayıp maydanozu kıyın ve tencereye ilave edin. Bir taşım kaynatın. Tadını kontrol ettikten sonra sıcak olarak servis yapın.

* Başta Marmara Bölgesi olmak üzere Ege Bölgesi kıyı şeridinde de balık çorbası yapılır. Mevsiminde kırlangıç balığı ile yapılan balık çorbası diğer zamanlarda levrek, çipura gibi beyaz etli balıklarla da sebzeli ya da sadece meyaneli olarak pişirilir. Karadeniz mutfağında ise benzer şekilde Hamsi çorbası yapılır.

Çarşamba, Aralık 14, 2016

Sıcacık ve lezzetli sofraların kahramanı
Philips Viva El Blender’ı
Doğrama ve çırpmaya kolaylık getiren Philips’in Viva El Blender  Serisi, soğuk kış günlerinde sofralarına sıcak lezzetler taşımak isteyenlere hız kazandırıyor. Evde sağlıklı ve besleyici yiyecekler hazırlamayı sevenlerin favorisi Philips Viva El Blenderı, keyifli ... http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html

Salı, Aralık 13, 2016

Yılbaşı sofralarının geleneksel lezzeti hindi

Günaydın farkı ile sofralarınızda...
Kalite ve lezzetin buluşma noktası olan Günaydın, zengin menüsüyle her sene yılbaşı sofralarını lezzet şölenine dönüştürüyor. Günaydın’ın bir yılbaşı geleneği olan ve özenle hazırlanan hindisi, bu yıl da kalabalık yılbaşı yemeklerini taçlandırıyor. http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html
 

Çarşamba, Kasım 16, 2016

DÜNYA İTALYAN MUTFAĞI HAFTASINA ÖZEL EATALY’DEN ÖZEL MENU

Türk lezzetseverler ile gastronomi profesyonellerine gerçek İtalyan ürünlerini tanıtmayı amaçlayan "İtalyan Mutfağı Haftası" ve "Autentico Italiano" programları 21-27 Kasım tarihlerinde tüm dünyayla eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek. http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html

Salı, Ekim 18, 2016

Doğadan’dan yeni bir lezzet; Zencefil-Ihlamur-Ballı


Doğadan bir ilki gerçekleştirdi, ıhlamurun benzersiz faydalarını, bağışıklık dostu zencefil ve balın lezzetiyle buluşturdu. Doğadan’ın 40 yıllık uzmanlığıyla bitkilerin tüm iyiliğini sunduğu yepyeni lezzeti; Doğadan Zencefil-Ihlamur-Ballı, mevsim geçişlerinde ve soğuk kış günlerinde vazgeçilmeziniz olacak.

Doğadan Zencefil-Ihlamur-Ballı; zencefil ile geleneksel bal lezzetinin müthiş uyumu ve ıhlamurun rahatlatıcı desteğiyle kendine bir iyilik yapmak isteyenleri bekliyor. Her zaman en doğru bitki ve meyveleri, en doğru oranlarda bir araya getiren Doğadan’ın, 40 yıllık uzmanlığıyla sunduğu Zencefil-Ihlamur-Ballı ile sonbaharın keyfini çıkartmaya hazır olun.

Cuma, Ekim 14, 2016

Türkiye’nin tarım alanları kararıyor

TEMA Vakfı 16 Ekim Dünya Gıda Günü'nde kömürlü termik santrallerin Türkiye’nin tarım arazilerine olan etkilerine dikkat çekti. Son 13 yılda 2,4 milyon hektar tarım arazisinin kaybedildiğine vurgu yapan TEMA Vakfı Genel Müdürü Doç. Dr. Barış Karapınar, “Bu rakam Türkiye’deki tarım topraklarının yaklaşık %10’una tekabül ediyor. Son dönemde benimsenen kömür odaklı enerji politikaları nedeniyle Türkiye tarımının geleceği için tablo karanlık görünüyor. Tarımsal açıdan önemli bölgelerimiz olan Adana, Çanakkale ve Konya Havzası büyük kömür yatırımları ile karşı karşıya. Kömür ve linyitle çalışan termik santrallerin insan sağlığına, doğaya ve tarım arazilerine verdiği zararlar büyük” dedi.


Kömürün yarattığı hava kirliliği tarımı etkileyecek



“Tüm Türkiye’de 80’e yakın termik santral yapılması planlanıyor” diyen Karapınar, her biri 150-200 km çaplı bir alanı etkileyecek olan bu santrallerin yaratacağı hava kirliliğinin 15 milyon hektar tarım alanını olumsuz etkileyeceğini vurguladı. Türkiye’nin önemli tarım alanlarını barındıran Çanakkale’de işletmedeki 3 santrale ek 13 santral yapılmasının planladığının altını çizen TEMA Vakfı Genel Müdürü, bölgede meydana gelecek hava kirliliğine ve etkilerine dikkat çekti.

Tarımsal gelir kaybı yaşanacak

Çanakkale için bir modelleme çalışması yaptıklarını belirten Karapınar, elde ettikleri sonuçlara göre yeni santrallerin hayata geçmesiyle bölgedeki hava kirliliğinde yıllık ortalama düzeylerin %50-%150 oranlarında artacağını aktardı. Bu kirliliğin 1400 km2’lik bir alana etki edeceğini ifade eden Karapınar, bu tahminlere göre tarımsal gelirlerin 3 milyar TL’yi aştığı Çanakkale’de hava kirliliğinin önemli verim kayıplarına neden olacağını söyledi.

İklim değişikliğini tetikliyor

Hava kirliliğinin yanı sıra kömürlü termik santrallerden kaynaklanan başka bir önemli sorun ise iklim değişikliği. Kömürlü termik santraller, ürettikleri elektrik miktarına göre en fazla sera gazı salan tesisler. Kömür odaklı enerji politikalarına devam eden Türkiye, iklim değişikliğinin etkilerinden en fazla etkilenecek ülkelerden biri. Karapınar'ın da ana yazarlarından olduğu Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli* raporları, Türkiye’de yıllık ortalama sıcaklığın 2,5 ila 4 derece arasında artacağını gösteriyor. Raporlara göre bu artış Ege’de ve Doğu Anadolu’da 4 derece, iç bölgelerde ise 5 dereceyi bulacak. Türkiye daha sıcak, daha kurak ve yağışlar açısından daha belirsiz bir iklim yapısına sahip olacak. Önlem alınmaz ise doğal varlıklara doğrudan bağımlılığı nedeniyle iklim değişikliğinden en fazla tarım sektörü etkilenecek.

Birleşmiş Milletler’in gündeminde de tarım var

Birleşmiş Milletler (BM), 17 başlıkta 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni belirledi. Bunlar içerisinde öncelikli olarak yoksulluk ve açlığın bitirilmesi yer alıyor. Hedeflerin neredeyse tamamı, sürdürülebilir üretim-tüketim desenleri, iklim değişikliği ve etkileri ile mücadele, dayanıklı kentler, herkes için su, sağlıklı yaşam gibi başlıklarla tarımın önemine vurgu yapıyor. Bu hedeflerin 15’incisi toprak bozulumunun engellenmesini kapsıyor. Açlığın bitirilmesi ve gıda güvencesi için tarımsal üretimin etkin ve sağlıklı bir şekilde devam ettirilmesi ana koşul. TEMA Vakfı Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi kapsamındaki etkin rolüyle** uluslararası gündemi yakından takip etmeye ve gerekli çalışmaları yapmaya devam ediyor.

*Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (Intergovernmental Panel on Climate Change- IPCC)

Pazartesi, Ekim 10, 2016

SAFRAN ÇİÇEĞİYLE , MOR, KIRMIZI, TURUNCU  TARLALAR 
VE ZAMAN HASAT ZAMANI 

Safranbolu – Yörük Köyü
 Bir çok Sonbahar yaşanmıştı Hasat Zamanı Safran Çiçeğinde... Yine Bir Sonbahar bereketini damlatırken yağmur damlaları, sararsa da yapraklar biraz daha, düşmüşken ayaklarınızın ucuna, hadi koşun, uzanın boylu boyunca  Mor, Kırmızı , Turuncu tarlalara… 

Duru Bulgur’dan ayın lezzeti: Aşure 


Mutfak kültürümüzün en lezzetli tatlarından Aşure, Muharrem ayının başlamasıyla evlerde kazan kazan pişirilmeye, konu komşuya dağıtılmaya başlandı. Bereketin ve dayanışmanın sembolü bu güzelim tatlıyı bir de Duru Bulgur’un size özel hazırlanan Duru Lezzetler'den Sütlü Aşure tarifi ile hazırlamaya ne dersiniz? http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html

Çarşamba, Ekim 05, 2016

PORTAKALLI AŞURE

AYVALI PORTAKALLI AŞURE

Kış aylarında aşureler nar taneleri ile renklenir, daha da bereketlenir..


20 KASE İÇİN GEREKLİ MALZEME:
1 SU BARDAĞI AŞURELİK BUĞDAY (Akşamdan ıslatılacak)
1 SU BARDAĞI HAŞLANMIŞ KURU FASULYE
1 SU BARDAĞI HAŞLANMIŞ NOHUT
1 ÇAY BARDAĞI PİRİNÇ
4-5 TANE KURU İNCİR
7-8 TANE KURU KAYISI
1 ÇAY BARDAĞI KURU ÜZÜM
YARIM ÇAY BARDAĞI KUŞ ÜZÜMÜ
1 ADET PORTAKAL
1 ADET AYVA veya ELMA
1.5 SU BARDAĞI 
TOZ ŞEKER

ÜZERİNE SERPMEK İÇİN:
TARÇIN
1 SU BARDAĞI DÖVÜLMÜŞ CEVİZ İÇİ
NAR TANELERİ 

1. Buğdayı akşamdan ıslatıp sabahleyin suyunu süzün. Büyükçe bir tencereye koyup üzerini 3 parmak geçecek kadar su ekleyin ve kaynamaya bırakın. Buğdaylar yumuşayana kadar pişirin. Yıkanmış süzülmüş pirinci ekleyip pirinç yumuşayana kadar pişirmeye devam edin ( orta ateş)
2. Haşlanmış nohut, fasulye ve doğranmış (minik minik olsun) kuru kayısı, kuru incir ve üzümleri ekleyin. Karıştırın ve 5 dakika sonra küçük küp küp kesilmiş ayvayı ilave edin.
3. Portakalın kabuğunu rendeleyip tencereye ilave edin. Kabuğunu soyup portakalı minik minik doğrayın ve aşureye ekleyin. Kaynadıkça yavaş yavaş koyulaşıp kıvam alacaktır. Gerektikçe azar azar sıcak su ekleyin.
4. Son olarak 1.5 su bardağı toz şeker ilave edin ve 10-15 dakika daha orta-kısık arası ateşte pişirin.
5. Sıcakken kaselere doldurup üzerine tarçın serpin. Dövülmüş ceviz nar taneleri serpiştirip soğumaya bırakın. Afiyet olsun. “Bolluk bereket, sağlık şifa olsun” diyerek dağıtın…

Çarşamba, Eylül 28, 2016

Demiri pekmezden çinkoyu köfteden alsın..

Okulların açılmasıyla birlikte özellikle okul çağındaki çocuklarda görülen hastalıklar da artıyor. Bu durumu önlemek için çocukların bağışıklık sistemlerinin güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Ispanak, yumurta, mandalina, köfte, balık, bulgur, nohut.. 
Çocuklarınızın sağlığı için renkli de dengeli gıda almalarını sağlayın. http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html


Bulgur, makarna ve pirinçten daha sağlıklı bir besin 


Bulgurdaki B grubu vitaminleri, folik asit ve lifin pirinç ve makarnadan yüksek olduğunu belirten Duru Bulgur Beslenme Uzmanı Seçil Kenar, beslenmede ve kilo kontrollerinde pirinç ve makarna yenilmesi yerine, bulgurun tüketilmesinin önemini vurguladı. Kenar, sağlıklı kilo vermek için özellikle diyet listelerine tok tutma özelliği doğal bulgurun eklenmesini de tavsiye etti. http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html