Perşembe, Mayıs 26, 2016


Gülümseyin, Barbaros'tasınız! Bu festivalin ev sahipleri tarla korkulukları...



3-4- 5 Haziran 2016 tarihlerinde Urla Barbaros Köyü’nde gerçekleşecek Barbaros Oyuk Festivali hazırlık çalışmaları hızlandı.. Festivalin ana teması olan ‘oyuk’ yani ‘korkuluk’ yapımı devam ediyor. Festivale gelenleri birbirinden ilginç oyuklar (bostan korkulukları) karşılayacak.. 



Festival komitesi başkanı Demet Küçükkayalar, başkan yardımcısı ve Batı Urla Köyleri Derneği Başkanı Aşkın Yaka, komite üyeleri Belkıs Ersan Yaka, Gülfem Kessler, Banu Ersan, Gülhan Kara, Onurcan Çakır, Barbaros Ersan, Ali Efe Karcı da oyuk yapımında katılımcılar ve Barbaroslularla birlikte çalışıyor.

Önceden temin edilen eski giysiler, şapkalar, düğmeler, iplikler, kuru ot ve saman, iğne, makas, tahtalar ve çiviler atölye alanında hazır ediliyor. Birbirinden ilginç tasarımlarla, son derece renkli ve festival temasını yansıtan “gülümseten” oyuklar yapılıyor. Yapılan oyuklar taş duvarın önünde yan yana sıralandığında ortaya çıkan manzara görülmeye değer. u çalışmalar genellikle hafta sonu yapılması sebebi ile oyuklar, köy meydanından gelip geçenlerden büyük ilgi görüyor. Öğlen vakti mola verildiğinde ise



Barbaros köyü hanımlarının hazırladığı yemekler, börekler ve tatlılar ile alanda kurulan büyük sofrada hep birlikte yemek yeniliyor. Oyuk yapımları tamamlandıktan sonra toplu fotoğraflar çekiliyor.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Moda Ve Tekstil Tasarımı Bölüm Başkanı Prof.Elvan Özkavruk Adanır, Yrd. Doç. Dr. Ebru Corsini, Yrd. Doç. Dr. Dilek Himam Er ve Dr. Jovita Sakalauskaite Kurnaz, Tekniker Julide İşlek ve Görsel İletişim Tasarımı Bölümünden Yrd.Doç.Dr, Gökhan Mura ’nın desteği ve katılımı ile Urla’dan gelen konuklar, köy halkı ve festival
komitesi üyeleri köy meydanında kurulan Oyuk Yapım Atölyesi alanında toplanarak haftalardır çalışıyorlar. İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi'nden bir grup öğrenci de oyuk yapımına katıldı.
Festival kapsamında yapılacak Oyuk Yarışması’na köyden ve çevre ilçeler, İzmir hatta çevre illerden katılımcılar bekleniyor. Workshop çalışmasına destek veren İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Moda Ve Tekstil Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Elvan Özkavruk Adanır da yarışmada jüri üyesi olarak yer alacak.

Festivalde ünlü ressamların tabloları sergilenecek, kırk yama ve çeyiz sandığı etkinliği yapılacak, yerel lezzetler yarışması ve yüzlerce satış standı katılımı ile el yapımı ürünler satışa sunulacak. Çat kapı evlerine girip ev yapımı ikramlarla ağırlanacak, köyün yarışmaya katılan en güzel avlularını bahçelerini gezeceksiniz.
3 Haziran'da yemek, 4 Haziran'da hamurişleri yarışmaları olacak. Barbaros köyüne özgü lezzetler yarışma alanındaki köy fırınlarında pişecek ve jüriye sunulacak. Yemek yarışması jürisinde Gazeteci Yazar Nedim Atilla, Yemek yazarı, programcı Ayşe Tüter, blog yazarları Oya Emerk, Selma Mollaoğlu, Sibel Yalçın ve Fatma Damyan yer alacak.

Tüm yarışmalarda dereceye girenler çok eşitli sponsor markalardan hediyelerle ödüllendirilecek. 3 gün sürecek festivalde cumartesi günü akşam saatlerinde temsili Kına Gecesi yapılacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin de destek verdiği festival hakkında detaylı bilgilere www.barbarosoyukfestivali.com dan ulaşabilir; facebook sayfamız ve instagram hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.
https://www.facebook.com/barbarosoyukfestivali/

Çarşamba, Mayıs 25, 2016

Kıyafet Bağış Projesi


Çamaşır deterjanı pazarında birçok yeniliğin öncüsü Ariel, perakende sektörünün öncüsü Migros, gönüllülük temelinde toplumsal fark yaratmayı amaçlayan Toplum Gönüllüleri Vafkı (TOG)’un da desteği ile gerçekleştirecekleri “Kıyafet Bağış Projesi” ile, 26 Mayıs - 30 Haziran tarihleri arasında Migros Mağazalarında satılan her Ariel markalı ürünle yardıma ihtiyacı olan çocuklara Ramazan Bayram’ında yepyeni bir bayram kıyafeti armağan edecek. http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html 

Pazartesi, Mayıs 16, 2016

Alaçatı’da şimdi Tektekçi zamanı!

Gece hayatının nev’i şahsına münhasır barı Tektekçi, Alaçatı’da sezonu 13 Mayıs cuma günü açtı. Tektekçi Alaçatı, menüsüne eklediği birbirinden renkli ve lezzetli yepyeni shot’larıyla bu yaz da Çeşme’nin en gözde adreslerinden biri olacak. 
 http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/lezzet.html
COFFEE COMPANY’LERDE
ÇİLEK GÜNLERİ 
Her ay birbirinden farklı konseptlerdeki etkinliklerle de misafirleriyle buluşan Elite World Otelleri, bu kez bünyesindeki Coffee Company’lerde “Çilek Günleri” düzenliyor.  16-29 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek Çilek Günlerinde, çilekli profiterol’den çilekli limonataya bir çok farklı lezzet, Elite World İstanbul, Elite World Business ve Elite World Van otellerinde yer alan Coffee Company’lerde, çilek severler ile buluşacak.

Perşembe, Mayıs 12, 2016


İSTANBUL CEVAHİR, ÇİÇEK AÇIYOR!


Birbirinden keyifli etkinlikler ve zengin alışveriş seçenekleriyle İstanbul’un kalbi olan Cevahir Alışveriş ve Eğlence Merkezi, Mayıs ayında çiçeklere bürünerek ziyaretçilerini mutlu ediyor!

16 Mayıs- 16 Haziran tarihleri arasında Cevahir’e gelenler... 
http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html

Salı, Mayıs 10, 2016

Doğadan Yumuşak İçimli Yeşil Çay ailesine 2 yeni ürün

Doğadan, keşke yeşil çay içebilsem diyenlere özel ürettiği Yumuşak İçimli Yeşil Çay ailesine Yaseminli ve Zencefil-Limonlu ürünlerini ekledi. Doğadan’ın yeni üyeleri ile yeşil çayın içimi hiç bu kadar yumuşak, tadı hiç bu kadar lezzetli olmamıştı. http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html


Nesfit’ten kadınlara bahar jesti

Çok daha çıtır ve dolgun gevreklerle lezzetlerini yenileyen Nestlé Nesfit, kadınların yaza daha bakımlı ve pozitif bir şekilde hazırlanması için dünyanın önde gelen cilt bakım markası NIVEA ile işbirliği yaparak ortak bir kampanya düzenledi...
http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html

Miniklere uygulamalı bulgur dersi

Anaokulu öğrencilerine bulgur eğitimi 


Sofralarımızın vazgeçilmez gıdası bulguru tanıtmak için hem yurt dışında hem de yurt içinde tadım ve eğitim çalışmaları yapan Duru Bulgur, bu kez anaokulu öğrencilerine bulgur eğitimi verdi. Duru Bulgur, beslenme açısından çok değerli bir besin olan bulguru miniklere tanıtmak ve sevdirmek için Ataşehir’deki Olcay Anaokulu öğrencilerine uygulamalı-bulgur anlatım eğitimi düzenledi.
Etkinlik kapsamında Duru Bulgur Pazarlama ve Halkla İlişkiler Müdürü Ayşe Sarımehmet, yaşları 4 -5 arasında değişen çocuklara bulguru, tarihini, üretim ve faydalarını anlattı. Sarımehmet “Ülkemiz bulgurun anavatanı. Bu nedenle bulgur kültürümüzde de çok önemli bir yere sahip. Türkülerimizde manilerimizde bulgur hep vardır. Bulgur aynı zamanda vitamin açısından da çok zengin bir gıdadır. Sağlığımız için mutlaka bulgur yemeliyiz” dedi. Bulgur dersini ilgi ile izleyen minikler, Sarımehmet’e çeşitli sorular sordular.

Başbaşı bulgurlu meyve salatası yapmayı öğrendiler
Minikler, eğitimin ardından, öğretmenlerinin gözetiminde Duru Bulgur’un en sevilen bulgur çeşidi olan Başbaşı bulguru ile meyve salatası hazırladılar. Çocuklara bulguru tanıtmayı ve sevdirmeyi amaçlayan eğlenceli eğitimde miniklerin mutfak macerası da renkli geçti. Mutfak önlüğü giyip aşçı bonesi takan minikler, Başbaşı bulgurlu meyve salatasını özenerek hazırladılar.

Annelerine hediye götürdüler
İlk defa bulgurlu meyve salatası yapan çocuklar annelerini de unutmadı. Yaptıkları salatadan bir kaseyi de Anneler Günü dolayısıyla annelerine sunmak için evlerine götürdü. Aynı zamanda mutfak becerilerini de geliştirerek hazırladıkları meyveli bulgur salatasını annelerine götürdüler. 
Olcay Anaokulu sahibi Olcay Karatepe, çocukların uygulamalı bulgur eğitimini ilgi ile izleyip uyguladıklarını söyleyerek,“Çocuklar hem kendi elleriyle bulgurlu meyve salatası yaptılar hem de bulgurun faydalarını öğrendiler. Günün en büyük sürprizini ise akşam eve götürecekleri Başbaşı Bulgurlu Meyve salatasıyla annelerine yapacaklar” dedi.

Pazar, Mayıs 01, 2016



Le Creuset, Brezilya'nın egzotik renkleriyle şimdi daha da iddialı 



90 yılı aşkın tecrübesiyle dünya çapında en sevilen pişirme gereçleri markası olan Le Creuset, 2016 İlkbahar-Sonbahar koleksiyonunu açıkladı. Vida Brazil adlı koleksiyon Brezilya'nın cüretkar renkleri ve eşsiz lezzetlerinden ilham alan tasarımlarıyla hem göze hem damağa hitap ediyor.

 Le Creuset, 1925 yılında ürettiği ilk renkli tencereyle sadece grilerin ve siyahların olduğu mutfaklara renk katarak bir ilke imza atmıştı. Yeni koleksiyonu Vida Brazil ile mutfakları canlandırmadaki ustalığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Koleksiyonundaki ürünlere Brezilya'nın eşsiz dokusunu yansıtan egzotik kırmızı, Amazon yeşili, papaya sarısı ve okyanus mavisi renkleri hakim.
 Le Creuset Vida Brazil koleksiyonu, Brezilya'nın geniş aileleri, paylaşılan yemekleri, yerel baharatları ve özel tatlarıyla bütünleşen mükemmel pişirme ve servis ürünleri sunuyor. Brezilya mutfağına uyum gösterecek seramik, döküm demir, paslanmaz çelik, yapışmaz alüminyum ürünler, şarap aksesuarları ve değirmenler koleksiyonda yer alıyor.  
Vida Brazil için TV şefi ve yemek uzmanı Andy Bates ile işbirliği yapan Le Creuset koleksiyonla birlikte Brezilya mutfağından özel tarifleri de mutfak meraklılarıyla paylaşıyor. Izgara karidesten Brezilya'nın ünlü sokak yemeklerine dek pek çok yerel lezzet Vida Brazil koleksiyonuyla eşsiz bir uyum yakalıyor.
 Brezilya'nın renkleri ve tatlarından ilhamla her biri zanaat ürünü olarak üretilen Le Creuset Vida Brazil pişirme ve servis gereçleri, mükemmel bir yemek deneyimi sunmaya hazır.






Satış Noktaları: 
Le Creuset City's Nişantaşı
Teşvikiye Cad. No. 162 Nişantaşı
Tel. +90 212 373 18 73

Le Creuset Palladium
Barbaros Mah. Halk Cad. No. 8-B Ataşehir Tel. +90 216 663 22 03 


Le Creuset Hakkında                                   Le Creuset, 1925 yılında Kuzey Fransa’nın Fresnoy-le-Grand kasabasında bir emaye uzmanının ve bir döküm uzmanının, porselen emaye kaplanmış üstün kaliteli döküm demir pişirme gereçleri üretmek için bir araya gelmesiyle kurulmuştur. Tencerelerin ve hayatın renksiz ve gri olduğu bir dönemde bu iki uzman tarafından açılan dökümhanede üretilen renkli emaye döküm demir tencereler adeta devrim niteliğinde ürünler olmuştur. Uygulanan ilk renk, erimiş döküm demirin canlı tonlarından esinlenilen parlak 'Volkanik' turuncu rengidir.

Adını demirin içinde eritildiği büyük taş potadan alan Le Creuset’nin tüm döküm demir ürünleri, 1925 yılında özgün tasarımlı ilk yuvarlak cocotte tencere piyasaya sürüldüğü günden bugüne dek Fransa’da üretilmektedir. Her bir ürün, kendi kalıbına döküldükten sonra ince el işçiliği ile üretilmesi sonucu mükemmel pişirme sonuçları sunan eşsiz bir parçadır. Fresnoy-le-Grand'da bulunan orijinal dökümhanede her gün 10.000'i aşkın Le Creuset döküm demir ürünü üretilmektedir. En kaliteli malzemeler kullanılarak ustalıkla işlenen her bir ürün, en az 15 nitelikli uzmanın elinden geçerek kontrol edilir, tek tek incelenir ve güvenle Ömür Boyu Garantisi verilerek üstün kaliteleri sağlanır.

Le Creuset'nin tasarıma, yenilikçiliğe ve kaliteye olan tutkusu, dünya çapında en sevilen pişirme gereçleri markası olmasını sağlamıştır. Geniş bir ürün yelpazesi sunan Le Creuset, geçmiş 90 yılda global bir marka haline gelmiştir, ancak markanın geleneklerine bağlılığı ve el yapımı kalite taahhüdü bugün de aynı şekilde devam etmektedir.

Le Creuset, döküm tencerelerden 3-kat paslanmaz çelik kaplama pişirme gereçlerine, mutfak ve servis eşyasından silikon, tekstil ve şarap aksesuarlarına kadar geniş ürün gamına sahiptir.


Salı, Nisan 26, 2016

Gülhan Kara ile mutfakta akıllı ekonomi fairy backstage


LA PETITE MAISON İSTANBUL’DA 2. YAŞINI 
DÜNYACA ÜNLÜ GYPSY QUEEENS GRUBU İLE KUTLUYOR

Fransız Rivierası’nın tatlarını, kültürünü ve atmosferini özgün bir sentezle sunan La Petite Maison, İstanbul’daki ikinci yılını dünyaca ünlü Gypsy Queens grubunu ağırlayarak kutluyor.

La Petite Maison Nice restoranın en önemli değerlerinden olan ve dünya çapında tanınan ünlü Latin grubu Gypsy Queens grubu, La Petite Maison İstanbul’un 2. yılını kutlamak için 29-30 Nisan tarihleri arasında.... http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html
EATALY İSTANBUL, DREAMSTALK İŞBİRLİĞİYLE URFALI ÇOCUKLARIN HAYALLERİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ!


Eataly İstanbul’un deneyimli İtalyan Şefleri, hayatında hiç pizza yememiş Urfalı bir çocuğun hayalini anlattığı, Dreamstalk’un sosyal medyada paylaştığı videodan yola çıkarak, 20 Nisan Çarşamba günü Urfa’nın Germiş Dağ Eteği Köyü’nde 400 çocuğa pizza pişirdi.. Urfalı çocukların hayallerini kurdukları pizzalar, Eataly’nin Executive Şefi Claudio Chinali ve ekibi tarafından hazırlanarak servis edildi. 23 Nişan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları adına gerçekleşen etkinlikle tüm köy çocukları unutulmaz bir gün yaşadı. http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html


.

Salı, Nisan 19, 2016

Baharın habercisi "Kuşkonmaz Hasadı"



KUŞKONMAZ VADİSİNDE BAHAR

Eskişehir-Laçin'deki kuşkonmaz bahçelerinde hasat buluşması..

"Asparagus Officinalis" çalı bitkisinin baharda toprak yüzeyine uzattığı sürgünleri olan kuşkonmaz, Eskişehir-Laçin’deki bahçeden yerli üretim olarak sofralara konuk oluyor. Folikasit ve vitamin içeriği ile afrodizyak özelliğiyle sıkça adından bahsettiren kuşkonmaz, antik çağlardan beri insanlar tarafından bilinen ve tüketilen değerli bir besin.
Türkiye’deki en büyük üretim alanında kuşkonmaz yetiştiren Arman Badur, tarıma başlama
serüvenini şöyle anlatıyor:“Ailemin kökeni baba tarafım Girit, anne tarafım ise Midilli adasından. Bu sebeple otları bilerek ve bolca yiyerek büyüdüm. Mevsimine göre radika, filizler, enginar ve bir sürü değişik ot mutfağın rutin parçalarıydı. Babaannem devamlı ot toplardı, biz de eşlik ederdik. Ancak 2003 yılına kadar otlara olan ilgim “yiyici” seviyesindeydi. Kültüre alınmış beyaz hindiba (witloofchicory )ve kuşkonmazla yurtdışında tanıştım. Hatta uzun bir süre bizdeki filizlerle ve radikayla olan bağlantılarını da fark etmemiştim.  Daha sonra bu durumu fark ettiğim de bir şeyler yetiştirmenin büyüsüne kapılarak İstanbul Silivri'de bir tesis kurdum ve tarlalar kiralayarak hindiba ve kuşkonmaz üretmeye başladım. Kısa zaman içinde bu aktivite ana işime dönüştü. Üretim kapasitesini arttırmaya karar verdiğimizde de İstanbul'dan fazla uzaklaşmadan ılıman Ege havasını yaşayabileceğimiz bir yer olmasını istedik ve böylece Eskişehir'in Sarıcakaya vadisini keşfettik. Burası kuzeyi ve güneyi sıradağlarla kapalı olduğundan her ne kadar Orta Anadolu sayılsa da bu korunaklı ve çukur vadi erkenci ve uzun dönem bir üretime izin veriyor. Bu bölgede 2007 yılından itibaren bahçeler kurmaya başladık ve bu sene itibariyle 50 hektar alana ulaştık. Üretimimizde standart olarak “İyi Tarım Uygulamaları” nı seçtik. Bölgenin doğal güzelliği ve ikliminin uygunluğu dışında en önemli özelliği elbette İstanbul pazarına yakınlığı.”
 
Kuşkonmazın sarmaşık, avronyes, izvinye, aspariçe, asfaraca, tilkikuyruğu, dilkimen, tilkişen, ayrelli gibi halk arasında farklı isimlerle bilinen yabani türlerinin, tüm Türkiye'de ama daha çok da Ege'de zaten yemek kültürümüzün bir parçası olduğunu söyleyen Arman Badur; “Kuşkonmazın aslında iki cinsi vardır, bunlar yeşil ve mor kuşkonmazlardır. Ancak bu iki türün her hangi birinin ışık görmemiş toprakaltı sürgünlerinin hasat edilmesiyle "üçüncü tür" Beyaz Kuşkonmaz elde edilmiş olur. Biz Eskişehir-Laçin’de mor ve yeşil kuşkonmaz üretiyoruz. Beyaz kuşkonmazları ise Silivri'deki tesisimizde üretiyoruz. Günümüzde Türkiye’de de özellikle büyükşehirlerde kuşkonmazın tüketici nezdinde bilinilirliği oldukça yüksek. Ancak ithalat maliyetlerinin yüksekliğiyle fiyatı çok yüksek olan kuşkonmaz yerine yerli üretimi arttırarak daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabiliriz. Türkiye aslında coğrafi yapısı ve iklimiyle kuşkonmaz üretimi için bir cennettir. Uzun sezon ve farklı iklimleri barındıran coğrafyasıyla verimli ve uzun sezon üretime uygundur. Bundan sonra artık başka üreticilerin de ilk yıllarındaki zorlukları bizim desteğimizle göze alıp kuşkonmaz üretimine başlamalarını ve bu ürünün büyük bir kesime sürdürülebilir olarak gelir getirici, toprakla uzun dönem bir ilişki sağlayan, doğaya saygılı ve onunla barışık bir sektörünün oluşmasını diliyoruz” dedi.

NOMAD HAKKINDA
Nomad Gıda Tarım Turizm San.Tic. Limited Şirketi 2003 yılında İstanbul'da kurulmuştur. Halen İstanbul ve Eskişehir'de 50 hektar alanda İyi Tarım Uygulamaları standartlarında kuşkonmaz üretimi yapmaktadır. Üretimde ısıtmalı topraksız sera, örtü altı, açık tarla gibi farklı teknikler kullanılmaktadır.
Nomad; Muğla, Silivri, Laçin, Ödemiş, Beypazarı gibi birçok bölgede bağımsız üreticilere destek vermekte ve bu yörelerde kuşkonmazın alternatif ürün olarak gelişmesi için çaba sarfetmektedir.

KISACA KUŞKONMAZ
Antik Yunan ve Roma imparatorluğunda kuşkonmaz besin değeri ve şifalı özellikleri sebebiyle yetiştirilmiştir.16.yy'dan itibaren Fransa ve İngiltere'de popülaritesi artmıştır. İlk yerleşimcilerle de Amerika'ya kadar ulaşmıştır. Avrupa'da kuşkonmaza “kralların yemeği” denir. Fransa Kralı 14.Louis daha uzun bir süre kuşkonmaz yiyebilmek için ilk özel ısıtmalı seraları yaptırmıştır. Günümüzde kuşkonmaz neredeyse tüm dünyayaya yılmıştır. Dünyanın bir numaralı üreticisi Çin. Onu ABD'ye ihracatta başı çeken Peru izliyor. Kuşkonmazı en çok tüketenler ise Almanlardır. Kültüre alınmış kuşkonmaz Yunanistan'da neredeyse hiç tüketilmezken, 10.000 hektar alanda üretilmekte ve bu üretimin çok büyük bir kısmı Almanya'ya ihraç edilmektedir.

KUŞKONMAZ ÜRETİMİ
Kuşkonmaz tohumundan elde edilen kuşkonmaz fideleri tarlalara dikilir. Fideler 2 yıl bakımdan sonra üç yaşlarında azar azar ürün vermeye başlarlar. Her bahar toprağın belli bir ısı derecesine ulaşmasıyla uyanan kuşkonmaz kökleri sürgün vermeye başlar. Daha çok Avrupa’da kültürü yapılan kuşkonmazın çeşitleri doğal olarak oraların iklimine göre ıslah edilmiş çeşitleridir. Avrupa'da sezonu kısadır, yaklaşık 2ay sürer,Türkiye'de ise yazların daha uzun olması sebebiyle daha uzun bir dönem ürün alınabilir.

TÜRKİYE’DE İLK KUŞKONMAZ ÜRETİMİ
Kültüre alınmış kuşkonmazın ülkemizde ilk kez yetiştirilmesi Cumhuriyet’in kuruluş döneminde olmuştur. Mustafa Kemal, muhtemelen ataşe-askerlik yıllarında Orta Avrupa’da tanıdığı kuşkonmazı sevip peşine düşmüş ve İlk kuşkonmaz yetiştirme girişimi Atatürk’ün isteği üzerine Avrupa’dan kuşkonmaz tohumu getirilmesiyle Yalova Devlet Çiftliği’nde yapılmış.


KUŞKONMAZIN BESİN DEĞERİ
Kuşkonmaz, A, B1, B2, B6 ve C vitaminleri açısından zengin, lifli bir sebzedir. Folikasit, fosfor ve potasyum içerir. Kuşkonmaz bu içeriğiyle güçlü bir idrar söktürücüdür. Kum döktürücü etkisi vardır. Gözlere de iyi gelir. Kalbi güçlendirme ve kanı temizleme özelliği olan kuşkonmaz, sindirimi kolaylaştırır. Kuşkonmaz eski çağlardan beri afrodizyak olarak bilinir.

DOĞRU KUŞKONMAZ PİŞİRME
Beyaz kuşkonmazları ucu dışında tamamı, yeşil kuşkonmazın ise alt 1/3'lük kısmının kabuğu soyulur. Diplerinden 2cm kadar bir kısmı kesilerek atılır. Kuşkonmazlar tuzlu kaynar suda en fazla 7 dakika haşlanır. Daha sonra suyu süzülüp, soğuk veya buzlu suya alınarak pişme süreci durdurulur. Mor kuşkonmazların şeker içeriği daha fazla olduğundan çiğtüketime daha uygundur veya çok az pişirilebilir.

 

YUMURTALI KUŞKONMAZ

MALZEME:
6 sap kuşkonmaz
1 orta boy soğan
2 yumurta

YAPILIŞI:
Kuşkonmazların dibindeki sert kısmı elle kırıp ya da kesip atın. Kalan kısmını iri parçalara bölün. İnce doğranmış bir soğanı zeytinyağında kavurun. Sonra kuşkonmazları ekleyin ve diriliğini kaybetmeden soğanla çevirerek pişirin. 2 yumurtayı beyazları ile birlikte tuz ve karabiber ile çırpın ve tavaya ekleyin. Birlikte 1 dakika pişirip sıcak olarak servis edin.

Not: Bu tarif yabani kuşkonmazın Ege ve Akdeniz bölgelerimizde en çok tercih edilen tüketim şeklidir.



Siemens’ten mutfaktaki güçlü yardımcınız



Siemens Ev Aletleri’nin çırpma, yoğurma, doğrama, püre yapma, rendeleme, karıştırma ve kesme dahil 40’tan fazla fonksiyonu birden sunduğu MK82020 mutfak robotu, 1000 watt’lık gücüyle mutfaktaki en büyük yardımcınız olacak. Üstelik MK82020 mutfak robotu bu aya özel 1 ay iade garantili.






Geleceğin teknolojisini evinize taşıyan Siemens Ev Aletleri, 40’tan fazla özelliğiyle sıra dışı yemekler hazırlamanızı sağlayan MK82020 mutfak robotu ile hayatınızı kolaylaştırmaya devam ediyor. Özel üretim bıçağı sayesinde her seferinde kusursuz doğrama sağlayan MK82020, 1000 watt’lık gücü sayesinde de en sert yiyecekleri bile bir çırpıda rendeliyor, eziyor, doğruyor ve karıştırıyor.

Becerikli yardımcılar
3,9 litrelik geniş haznesiyle kullanım kolaylığı sunan MK82020 mutfak robotu, her türlü tarifin kolayca üstesinden gelmenizi sağlayacak birbirinden becerikli aksesuarları ile de fark yaratıyor. Doğrama, karıştırma ve çırpma işlemleri için 1,5 litre kapasiteli polikarbon mikser kabına sahip olan MK82020, hamur yoğurma aparatı ile de birbirinden lezzetli pasta ve börekleri zahmetsizce hazırlamanızı sağlıyor.

Çift taraflı dilimleme ve rendeleme diski ile meyve ve sebzeleri istediğiniz kalınlıkta doğrayabileceğiniz MK82020’nin paslanmaz çelikten diskleri yıllara meydan okuyor. Kolayca takıp çıkarılabilen narenciye aparatı ile taptaze içecekler hazırlayabileceğiniz MK82020 mutfak robotu, bembeyaz tasarımıyla da mutfağınıza şıklık katıyor.

Emniyet kilitli kapak tasarımı sayesinde karıştırma kabı ve mikser için ekstra güvenlik sağlanırken, kaymayı engelleyen lastik ayaklar ise mutfak robotunuzun sarsıntısız bir şekilde çalışmasına yardımcı oluyor.

587 TL’ye sahip olabileceğiniz MK82020 mutfak robotunda, Nisan ayına özel 1 ay iade garantisi de bulunuyor

Çarşamba, Nisan 13, 2016

Fairy ile yeni fikirlerle "akıllı ekonomi" dönemi


Fairy Ekonomisi ile hayatın her alanına yönelik akıllı fikirler ve pratik çözümler

Mutlu sofralardaki bulaşıkları 2 kat daha fazla yıkayarak ekonomik olduğunu kanıtlayan Fairy, hayatın her alanında tasarrufun önemini vurgulayacak, ev yaşamına yeni fikirler ve pratik çözümlerle ışık tutacak “Fairy Ekonomisi” projesiyle karşınıza çıkıyor.
Ekonomi deyince aklımıza hep en ucuz olanı almak gelir, oysa kaliteli, güçlü performanslı ve uzun ömürlü ürünler kullanmak aslında çoğu zaman çok daha ekonomiktir. Üstelik günlük hayatımızda hiç farkında olmadığımız bazı ufak tasarruf ipuçları ile hem ekonomi yapmak hem de ev hayatını keyiflendirmek oldukça kolay. Yapılan araştırmalar tüketicilerin güçlü yağ çözme performansına ek olarak, daha az deterjanla daha fazla bulaşık yıkayabilmek istediğini gösteriyor. Bu ihtiyacı dikkate alarak geliştirilen Fairy, sıradan küçük boy deterjanlara göre 2 kat daha fazla bulaşık yıkayarak ev ekonomisine de katkıda bulunuyor. Fairy’nin ev ekonomisine yaptığı katkıdan ilham alarak ortaya çıkan “Fairy Ekonomisi” kaliteden ödün vermeden akıllı ve pratik çözümlerle evde ekonomi yapabilmek anlamına geliyor.

Proje kapsamında oluşturulan “Fairy Ekonomistleri” ekibinde Araştırmacı Yazar ve Yemek Danışmanı Gülhan Kara, Para Danışmanı Özlem Denizmen, Çocuk Gelişimi Uzmanı Sibel Özdemir, Anne Bebek Blogger’ı Ece Kumkale ve Dekorasyon Blogger’ı Merve Gizem Oluş yer alıyor.

Fairy Ekonomist’i ve Araştırmacı Yazar ve Yemek Danışmanı Gülhan Kara, Fairy Ekonomisi projesi için 30 adet ekonomik ve pratik yemek tarifi hazırladı. Zeytinyağlı Enginar’dan, Kabaklı Otlu Omlet’e, Sebzeli Yaz Böreği’nden Çilekli Puding’e kadar her damak tadına hitap eden tariflerin hazırlanma süresi ve bütçesinin oldukça düşük olmasıyla ev ekonomisine de katkıda bulunuyor.

Araştırmacı Yazar ve Yemek Danışmanı Gülhan Kara; “Hesaplı alışverişle başlayan ekonomik davranış, evde tüketim sırasında da devam ederse 'akıllı ekonomi' yapılmış olur. Eğer aldıklarımızı kullanırken, pişirirken, saklarken müsrif ya da dikkatsiz olursak yapılan ekonomik alışverişin de pek bir anlamı kalmaz. Bulaşıkları yıkarken daha az deterjanla daha fazla bulaşık yıkayabilmek de Fairy’nin mutfağımıza sağladığı akıllı ekonomidir” diyor.

Para Danışmanı Özlem Denizmen; “Ev ekonomisi deyince hemen ucuzunu alayım, zaten hepsi yıkıyor, zaten hepsi aynı diyerek, tasarruf yaptığımızı düşünebiliriz. Kalite sanki çok önemli değilmiş gibi gelir. Kaliteli ürün kullanmak başlı başına bir ekonomidir. Bir ürünü alacağımız zaman fiyatına en son bakılmalıdır” diyor.

Çocuk Gelişimi Uzmanı Sibel Özdemir; “Ebeveynler çoğu zaman çocuklarına yetemediğini “iyi bir ebeveyn” olamadıklarını düşünür. Bu durumu telafi edebilmek için eve dönüşte çocuklarına çoğu zaman hediye alırlar. Halbuki, çocukların özellikle küçük çocukların bütçeyi kullanarak bir şeyler satın almaya ihtiyaçları yoktur. Onların sadece ebeveynleriyle birlikte kaliteli zaman geçirmeye ihtiyacı vardır” diyor.

Anne Bebek Blogger’ı Ece Kumkale; “Evde her zaman bulunabilecek pratik ve ekonomik malzemelerle çocuklarınızla kaliteli zaman geçirmek ve onların gelişimini sağlamak mümkün. Oyun için pahalı oyuncaklardan ziyade yaratıcılığı teşvik edecek malzemeler tercih edilmeli” diyor.

Dekorasyon Blogger’ı Merve Gizem Oluş; “Fairy Ekonomisi projesinin “akıllı ekonomi” felsefesine uygun olarak evimizi kendi zevklerimizi ve tarzımızı yansıtacak “kendin yap” projeleri dekore edebiliriz ve güzelleştirebiliriz. Geleneksel olarak en büyük alışkanlıklarımızdan birisi saklama-atamama huyudur. Evlerimizde nasıl değerlendireceğimizi bilemediğimiz, atmaya kıyamadığımız, "ben bundan bir şey yaparım" dediğimiz eşyaları kendin yap projeleri ile hayata kazandırabiliriz” diyor.
Siz de #FairyEkonomisi hashtagiyle tasarruf sağlayan akıllı ve pratik çözümlerinizi paylaşarak bu harekete katkıda bulunabilirsiniz.
Fairy ile zorlu bulaşıklara meydan okuyun…
Tüketicilerin yaşamlarını iyileştirmeye odaklanan P&G markası Fairy, sıradan küçük boy deterjanlara göre 2 kat fazla bulaşık yıkıyor. Böylelikle Fairy daha az miktarda deterjanla daha çok bulaşık yıkayarak ev ekonomisine katkıda bulunuyor.
2010’da Türkiye pazarına giren Fairy, tüketicilerin yoğun beğenisi üzerine 3 yıl gibi kısa bir sürede pazar liderliğiyle ödüllendirildi ve 6’nci yılında da liderliğini koruyor.





Salı, Nisan 12, 2016

"Kinoa"mı? "Bulgur"mu?

Nihayet kinoa ve bulguru karşılaştıran bir içerik tablosu yapılmış! Kinoa'yı bir türlü kabullenememiş, bulgur varken bunun ne işi var mutfağımızda? diye karşı çıkmıştım. Bu sabah gelen bu basın bültenini hemen paylaştım.. Bulgur 1 numara! 

1gr protein farkı ne kadar da abartıldı.. Tabloya bakınca bizim bulgurumuzun kıymetini bilmemiz gerektiği bir kez daha kanıtlanmış oldu..

Diyette bulgur mu, kinoa mı tercih edilmeli ? 


Uzmanlara göre, son günlerin popüler diyet ürünü olarak diyet listelerine sokulan kinoa, sağlıklı zayıflamak için ideal bir besin değil. Uzmanlar, kinoanın abartıldığını belirterek, diyetlerde kinoa yerine lif oranı ve beslenme değeri daha yüksek olan bulguru tavsiye ettiğini söyledi. Yerli bulgur ile ithal kinoayı karşılaştıran uzmanlar,tok tutucu özelliği, lif ve yağ oranı ve fiyatının uygunluğu nedeniyle hem beslenmede hem de diyette bulgurun tercih edilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar.

Son zamanlarda popüler diyet listelerine giren ve gündemde tutulan kinoa, uzmanlara göre, zannedildiği gibi diyetlerde mucize bir besin değil. Uzmanlar, kinoa ve bulgurun besin değerlerini karşılaştırarak, bulgurun daha üstün özellikler taşıdığını belirtti. 

“Bulgurdaki lif miktarı kinoadan daha fazla. 100 gram bulgurda 8,2 gram lif varken, kinoada bu oran 5,1. Lifli yiyeceklerin tok tutucu özelliği olması nedeniyle kilo kontrolünde önemli bir rolü var. Ayrıca sindirim sisteminin çalışması açısından da lifli gıdalar çok faydalı. Bu yüzden diyetlerde kinoa yerine, lif bakımından daha değerli olan bulgurun tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Bulguru tercih etmemizin bir diğer nedeni de kinoaya göre daha az yağlı olması. Kinoadaki yağ oranı bulgurun 7 katı. 100 gram bulgurda 0.86 gram yağ bulunuyorken, kinoada 7.33 gram yağ bulunuyor ”

Bulgurun yağ oranı düşük, fiyatı uygun

Ülkemize Güney Amerika’dan ihraç edilen kinoa, uzaklardan geldiği için bulgura göre 20 kat daha pahalı. Kinoa, özellikle glutensiz zayıflama diyetleri için de tavsiye ediliyor. Oysa uzmanlara göre glutensiz gıdaları tüketmek doğru değil. 

Uzmanlar glutensiz beslenme konusunda da şu uyarılarda bulundu: “Eğer glutene karşı bir alerjik durumunuz yoksa, ‘Glutensiz’ diyetlerden kaçınmalısınız. Eğer diyet ve kilo kontrollerinizde buğday alımını tamamen durdurursanız, buğdayın içinde bulunan B vitaminleri de almamış oluyor ve sağlıklı olan metabolizmanızı hastalıklara karşı dirençsiz hale getiriyorsunuz. Yaz mevsimi geldiği için herkes de bir zayıflama telaşı başladı. Diyet listelerinde Kinoa ve bulgur rekabeti var. Ancak sağlıklı zayıflamak isteyenlere bulgur tüketmelerini tavsiye ediyoruz”

Bulgur – Kinoa Karşılaştırması (100g ) 

Besin Değerleri 

Bulgur

Kinoa

Enerji (kcal ) 

338

334

Karbonhidrat (g)

70.2

50.83

Protein (g) 

12.2

13.67

Yağ (g)

0.86

7.33

Lif (g)

8.2

5.1

Potasyum (mg)

328

529

B1 vitamini ( mg)

0.31

0.36


Çarşamba, Nisan 06, 2016

Gülhan Kara Pastacılık Okulu'nda

Profesyonel pastacılık kursları hafta sonları ve hafta içi uygulamalı olarak devam ediyor!


Tüm pastane ürünleri, unlu ve mayalı mamuller, çikolatalaı, kremalı, meyveli yaş pastalar, ekler-profiterol ve onlarca çeşit harika ürünler.. Eğitmen şef Olcay Özdemir ile birlikte yapılıyor. 


Pastacılğın master'ını burada yapın..

El yapımı Çikolata Kursu, Macaron Kursu, Şeker Hamuru ile Butik Pasta Tasarım Kursu, İtalyan Pizza Kursu

Tüm malzeme okulumuz  tarafından sağlanmakta, her katılımcı verilen malzeme ile ustayla birlikte kendi pastasını yapmaktadır. Kontenjanımızı, sizlerin en iyi şekilde eğitim alması ve verimli olması için maksimum 4-5 kişi ile sınırlı tutuyoruz. 
Kurslarda yaptığınız pastalarınızı sevdiklerinizle paylaşmak üzere kutulara koyup götürebilirsiniz. Uygulanan çeşitlerin reçeteleri yazılı olarak verilmektedir.
İsminizin özel işleme yapıldığı Şef ceket-önlük takımı hediyemizdir.

Kayıt ve daha fazla bilgi için 0212 2447692- 05336810908 nolu telefonlardan bizi arayabilir,
kurs@gulhankara.com adresine mail atabilir, veya http://www.gulhankara.com/ sayfamızdan başvuru formu gönderebilirsiniz.

Büyükdere Caddesi, Oya sokak Devran Apt. B blok No: 2 Kat:1 Esentepe-Şişli- İstanbul

Kurs tarihlerini, içeriklerini ve ücretleri görmek için ve detaylı bilgi için http://www.gulhankara.com/ sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Pazartesi, Mart 21, 2016





Arzum'un 50. yılında, yeni reklam filminde 

"değerli eller" başrolde



 


Arzum'un yeni reklam kampanyasının başrolünde kadınların "değerli elleri" var. Arzum, kampanyada kadınlara "Sen dokunursun değişir dünya" mottosu ile sesleniyor. Filme unutulmayan “Eller eller” şarkısı eşlik ediyor.


Türkiye elektrikli ev aletleri sektörünün lider markası Arzum'un yeni kampanyasında başrol "değerli eller”in. Kadınların marifetli elleriyle, evlerini ve hayatlarını güzelleştirmesini konu alan reklam filmi, “Yaşam, senin değerli ellerinde şekilleniyor, güzelleşiyor...” ifadesi ile kadınların dünyasına ayna tutuyor. Arzum, kampanyada kadınlara "Sen dokunursun değişir dünya" mottosu ile sesleniyor. Filmde, kişisel bakımdan gıda hazırlamaya; sıcak içecek hazırlamadan elektrikli süpürgeye kadar Arzum'un çeşitli ürünlerini kullanan; oje süren, bezelye ayıklayan, hediye paketi yapan kadın elleriyle, marka ve kadınlar arasındaki ilişki vurgulanıyor.

Unutulmayan "Eller Eller"
Reklam filmine Mustafa Sevilen’in unutulmayan “Eller eller” isimli şarkısı eşlik ediyor. Şarkının kampanya için hazırlanan yeni versiyonu ise "Çırpar karıştırır, gözleri kamaştırır, dokundukça parlatır, değerli ellerimiz..." sözleri ve dinamik melodisiyle akılda kalıyor. Toplanan elektrikli süpürge kablosunu izleyen bebeğin tatlı şaşkınlığı da filmin sempatisini arttıran bir unsur olarak öne çıkıyor.

Kadınların renkli dünyası
En trend renklere sahip ürünleriyle kadınların beğenisini kazanan Arzum, reklam filminin dekorasyonunda da, kadınların çok beğendiği Arzum Marin Serisi'nin huzur veren uçuk mavisini ve Mercan Serisi'in pembeye çalan enerjik rengi mercanı kullanarak kadınların renkli dünyasının altını çiziyor.

Sen dokunursun değişir dünya
Bu yıl 50. yılını kutlayan Arzum'un, kadınlara seslendiği yeni kampanyasında yer alan ve önümüzdeki dönemdeki yeni mottosu "Sen dokunursun değişir dünya", iki yıl süren araştırmalar sonucunda kadınların Arzum'u evlerinde ve hayatlarında en önemli yardımcısı olarak görmesi sonucu ortaya çıktı.

Kampanya link:

Perşembe, Mart 10, 2016


“Her yer bir yere benzer, Artvin sadece kendine benzer”


Tereyağlı kuymak, lor çorbası, cağ kebabı, pestil, pekmez, çeşit çeşit peynirler… Çoruh nehrinin suladığı topraklarında, dağında taşında zeytin de yetişiyor dut da ceviz de. Tarıma uygun toprağı olsa kavun-karpuz da yetişir, öyle bir iklim var buralarda… Buralar ülkemin en kuzey doğusunda, Gürcistan sınırında, Kars ve Erzurum’a komşu Artvin.
Devamı için: http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/scack-hlamur-kokusu-ks-geldiginde-evde.html

MİSA Detoks Kürleri: Arındırıcı Etki!

Alternatif paket seçenekleriyle modern mutfağın sembolü MİSA’nın uzmanlar tarafından hazırlanan, hijyen, doğallık ve kalitenin her daim ön planda tutulduğu, besin değeri yüksek Soğuk Sıkım Detoks Menüsü ile kış aylarının ağırlığından kurtulun.
 
Markanın yaratıcısı Pınar Sabancı’nın sağlıklı beslenmeye olan ilgisi ve eğitimi ile bir çatı altında toplanan MİSA, mutlu, ince, sağlıklı beslenme düzeniyle ruhunuzu ve bedeninizi yeniliyor.
 
Parlayan bir cilt…
MİSA Soğuk Sıkım Detoks İçecekler, gün boyu sindirim sisteminizi dinlendirirken, içinde barındırdığı vitamin ve mineral deposuyla, cildinizi güzelleştirip, sağlıklı bir görünüme kavuşmanızı sağlıyor. Bağışıklık sisteminizi güçlendirerek enerjinizi arttırıyor, ödem atıp kilo vermenize yardımcı oluyor.
 
Normal meyve-sebze sularına oranla 5 kata kadar daha fazla vitamin ve mineral içeriğine sahip olan soğuk sıkım içecekler, ağırlıklı sebze severler için MİSA Yeşil detoks, daha çok meyve & sebze karışımı tercih edenler için ise MİSA Rengarenk detoks kürü olarak ayrılıyor. Soğuk kış günlerinde ise detoks içecekler, MİSA Vitamin çorbası eşliğinde servis edilerek içinizi ısıtıyor.
 
MİSA Dekupe Görselleri:
 
MİSA Hakkında:
 
MİSA’nın kurucusu Pınar Sabancı, liseyi Robert Kolej’de okuduktan sonra, Amerika’da Babson College’da girişimcilik bölümünden mezun oldu. Beslenmeye olan ilgisi üniversite yıllarında başladı. Mezuniyet sonrası New York’ta yaşadığı dönemde de çeşitli sağlıklı beslenme paketlerini deneyip, benimsedi. Sağlıklı beslenme üzerine dersler alarak başarıyla tamamlayan, katıldığı çeşitli programlar sonrası American Association of Nutritional Consultants’ın üyesi olan Pınar Sabancı’nın aklında her daim sağlıklı beslenmeye dair bir iş kurmak vardı. Türkiye’ye döndükten sonra MİSA’yı hayata geçirerek bu hayalini gerçekleştiren, aynı zamanda kendi blog unda sağlıklı yemek reçeteleri ve keşifler sunan Pınar Sabancı, MİSA bünyesinde barındırdığı genel müdür, müşteri temsilcileri, gıda mühendisi, ve gurme aşçılardan oluşan güçlü ekibiyle en son teknolojilerle donatılmış mutfağından çıkan paketlerle doğru beslenmenin sırrını paylaşıyor.