gülhan kara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gülhan kara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pazartesi, Mayıs 06, 2019

Kokunuz İmzanızdır

Türkiye’de bir ilk!

 Koku ve Tat Zirvesi Acıbadem Taksim Hastanesi’nin sponsorluğunda 3-4 Mayıs 2019 tarihlerinde CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul’da gerçekleşti


Türkiye’nin ilk ‘Koku ve Tat Zirvesi’ İstanbul’da uluslararası katılımcılara kapılarını açtı. Zirve, katılımcıları, parfümden kahveye lavantadan simite kadar binlerce farklı kokunun büyülü dünyasında yolculuğa çıkarıyor. Acıbadem Taksim Hastanesi’nin sponsorluğunda 3-4 Mayıs 2019 tarihlerinde CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul’da gerçekleştirilen zirvenin açılışında basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısında konuşan kokunun uzmanları, bebek kokusundan ten kokusuna dair sağlıkla ve sosyal yaşantıyla ilgili önemli açıklamalar yaparken ilginç mesajlar da verdiler. “Kokunuz imzanızdır, sizinle ilgili çok şey anlatır” mesajı da onlardan biriydi…


Bazen sıcacık bir simidin ya da odun ateşinde pişen bir ekmeğin kokusu bizi bizden alır; bazen dost sohbetinin eşlik ettiği nefis bir kahvenin… Bazen de mis kokulu bir çiçeğin… Koku ve tat duyuları hayatımızı güzelleştirmek bir yana, yaşamsal öneme de sahip, olmazsa olmazlarımız… Oysa toplumumuzda her 5 kişiden 1’i koku alma bozukluğuyla karşı karşıya. Üstelik pek çoğu kokuları doğru algılamadığının farkında bile değil. İşte hem sosyal hem yaşamsal bir unsur olan koku ve tat konularına, ülkemizde ilk kez gerçekleştirilen festival tadındaki zirve ile farkındalık yaratılıyor.

 Zirvenin açılışı dolayısıyla gerçekleştirilen basın toplantısında; Koku ve Tat Zirvesi Başkanı Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Aytuğ Altundağ, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İlkkan Dünder, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülsen Meral, Koku Kültürü Derneği Kurucusu Bihter Türkan Ergül, yemek yazarı Gülhan Kara ve CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul Satış&Pazarlama Direktörü Gülay Özel önemli bilgiler paylaştı.

Prof. Dr. İlkkan Dünder: “Kadın kokusu tarihi değiştirmiştir!”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İlkkan Dünder, hayatta herkesin öncelikle bir kadın kokusu aldığını, bu kokunun da anne kokusu olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Anne memesindeki sütün kokusu refleks olarak bebeği emmeye doğru yönlendirmektedir. İşte, büyümenin ve gelişmenin başlangıcı da insanın koku alma duyusuyla başlar, annede duyulan koku bu nedenle çok önemlidir.” Kadınların koku alma duyularının erkeklere göre daha gelişmiş olduğunu belirten Prof. Dr. İlkkan Dünder, kadın kokusunun da çok önemli olduğunu, erkeklerin yaşamlarını ve dolayısıyla tarihi değiştirdiğini söyledi.

Dr. Gülsen Meral: “Bebeklerin mis kokusunun sırrı!”
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülsen Meral de konuşmasında, bebeklerin neden mis gibi koktuğunu anlatırken, “Anneler bilirler, bebeklik zamanı tam bir sabır zamanıdır. Uykusuz geçen geceler, yorgunluk ve o güzel bebeklerin güzel bir gülüşü ve kokusu için verilen bir ömür. Kanada’da Quebec Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada bebeklerin hoş kokusunun sebebi olarak; annelerin doğum sonrası bebek bakımındaki sabrı ve merhametini artırması gösterilmiş” dedi.

Doç. Dr. Aytuğ Altundağ: “Nefesimizde 3 bin 481 tane nefes gazı var!”
Doç. Dr. Aytuğ Altundağ toplantıda yaptığı konuşmada, koku ve tat alma bozuklukları ve tedavilerinden bahsederken, kişinin nefesinde 3 bin 481 tane nefes gazı bulunduğunu, bu gazların üç tanesinin en sık ağız kokusuna yol açan gazlar olduğuna dikkat çekti. Günümüzde artık yeni nesil cihazlar sayesinde bu üç gazın sadece 4 dakikada tespit edilmesi sonucu ağız kokusunun gerçek nedeninin saptanabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Aytuğ Altundağ “Geniz akıntısından böbrek ve karaciğer sorunlarına, alerjiden mide fıtığına hatta mide tümörüne dek pek çok ciddi hastalık ağız kokusuna yol açabiliyor. Kişinin doktor doktor gezerek nedenini bulmaya çalıştığı ağız kokusunun gerçek kaynağını artık sadece 4 dakikada saptayan smart chroma yöntemiyle hem tedaviye başlanıyor hem de ağız kokusunun altında yatan ciddi hastalıklar ortaya çıkarılarak bu hastalıkların da tedavisine başlama şansı doğuyor” dedi.

Parfüm seçiminde doğru bilinen yanlışlar!
Basın toplantısında ilginç bir konuşma yapan Koku Kültürü Derneği Kurucusu Bihter Türkan Ergül katılımcılara önce parfüm seçiminin inceliklerini anlattı; ardından kişinin teniyle uyumlu kokuları öğreneceği mini bir uygulama yaptı. Parfüm seçerken doğru bilinen yanlışları da anlatan Bihter Türkan Ergül şöyle konuştu: “Örneğin parfüm seçerken kahve koklamak yanlıştır. Ortalama 3 kokudan sonra burun algısı yorulur, kahvenin yoğun olan aroması burnu şoklar ve beğendiğimizi düşündüğümüz kokuyu hiçbir zaman kullanamayacağımızı evde fark edebiliriz. Kağıda sıkarak parfüm seçmek de çok sağlıklı değil, kağıttan kokladığımız parfümü burnumuz beğenebilir ama ten onaylamadığı kokuyu çabuk arındırır. Bu nedenle bir parfüm birinde 10 saat dururken başka birinde 2 saatte uçar. Muhakkak tende prova yapılması gerekir. Bir günde ikiden fazla koku denemek de yanlıştır. Öte yandan parfümün tenimizdeki duruşunu tespit etmemiz için 1-2 saat süre tanımalıyız.”
Yemek kültürü ve koku ilişkisi
Yemek Yazarı Gülhan Kara konuşmasında; yemek kültürü ve koku ilişkisini anlatırken,  “Mutfak beş duyunun da aktif olduğu bir alan. Özellikle de yemek pişirirken, malzemeyle temas yani dokunma, görme, duyma, koklama ve tatma duyusunun sağlıklı çalışmasıyla mutfaktan nefis kokular yükselir, tatlar buluşur ve lezzet ortaya çıkar. Koku ve tat mutfakta birbirinin ayrılmazlarıdır. ‘Nefis kokular’ ifadesinde bile tat vardır. Kokular lezzeti yakalamamızda bizi sürekli yönlendiren bir rehber gibidir. Tencereden, tavadan, fırından gelen pişme kokuları karar ve kontrol mekanizmamızı çalıştırır. Bir şeyi tatmadan önce koklarız. Koku çoğu zaman kendiliğinden burnumuzdan içeri girmiş ve mesaj ulaşmıştır. Kokuları tanımak bizi iyi tatlara, doğru sonuçlara götürür. Farkındalık çok büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.  
CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul Satış&Pazarlama Direktörü Gülay Özel de toplantıda, turizmde lezzet algısının öneminden bahsetti.


Koku ve Tat Zirvesi’nden ilginç başlıklar

Sağlık, gastronomi, parfümeri, moda, sanat, bilim ve daha birçok farklı dalda birbirinden ünlü ve uzman konuşmacıların alışılmışın dışında bir atmosferde bir araya gelmesi ile oluşturulan bu zirve programında ilgi çekici başlıklar:
           -       Osmanlı mutfağında 15.yy dan 20.yy’a damak tadı değişiminin nedenleri
-       Ata tohumlarının farkı nedir? Nereden bulunur?
-       Bellek – Mekan ve Koku İlişkisi
-       Süper tat alıcılar gerçek mi efsane mi?
-       Yemek kültürü araştırmasında “koku” bir başlık olabilir mi?
-       Anadolu’da “yemeğin/içeceğin kokusu” algısının referansları nelerdir?
-       Yemek fotoğrafçılığının modası olur mu?
-       Sosyal medyada en çok ilgi gören yemek fotoğrafları neler?
-       Ruh-Beden-Zihin dengesi için aramoterapi uygulamaları nelerdir?
-       Aromaterapi Doktor reçetesine girmeli mi?
-       Odun ateşinin lezzet üzerine etkisi var mı?
-       Doğal ortamda yetişen bitkilerin aroması daha mı farklı?
-       İstanbul’un kokusu nedir? Her şehrin her semtin farklı bir kokusu mu var?
-       Yemek yerken dinlediğimiz müzik tat algımızı etkiler mi?
-       Türkiye’de yeni meslek dalı: Koku uzmanlığı
           -       Türkiye’den 5 kıtaya yayılan Esansın Hikayesi




Çarşamba, Nisan 13, 2016

Fairy ile yeni fikirlerle "akıllı ekonomi" dönemi


Fairy Ekonomisi ile hayatın her alanına yönelik akıllı fikirler ve pratik çözümler

Mutlu sofralardaki bulaşıkları 2 kat daha fazla yıkayarak ekonomik olduğunu kanıtlayan Fairy, hayatın her alanında tasarrufun önemini vurgulayacak, ev yaşamına yeni fikirler ve pratik çözümlerle ışık tutacak “Fairy Ekonomisi” projesiyle karşınıza çıkıyor.
Ekonomi deyince aklımıza hep en ucuz olanı almak gelir, oysa kaliteli, güçlü performanslı ve uzun ömürlü ürünler kullanmak aslında çoğu zaman çok daha ekonomiktir. Üstelik günlük hayatımızda hiç farkında olmadığımız bazı ufak tasarruf ipuçları ile hem ekonomi yapmak hem de ev hayatını keyiflendirmek oldukça kolay. Yapılan araştırmalar tüketicilerin güçlü yağ çözme performansına ek olarak, daha az deterjanla daha fazla bulaşık yıkayabilmek istediğini gösteriyor. Bu ihtiyacı dikkate alarak geliştirilen Fairy, sıradan küçük boy deterjanlara göre 2 kat daha fazla bulaşık yıkayarak ev ekonomisine de katkıda bulunuyor. Fairy’nin ev ekonomisine yaptığı katkıdan ilham alarak ortaya çıkan “Fairy Ekonomisi” kaliteden ödün vermeden akıllı ve pratik çözümlerle evde ekonomi yapabilmek anlamına geliyor.

Proje kapsamında oluşturulan “Fairy Ekonomistleri” ekibinde Araştırmacı Yazar ve Yemek Danışmanı Gülhan Kara, Para Danışmanı Özlem Denizmen, Çocuk Gelişimi Uzmanı Sibel Özdemir, Anne Bebek Blogger’ı Ece Kumkale ve Dekorasyon Blogger’ı Merve Gizem Oluş yer alıyor.

Fairy Ekonomist’i ve Araştırmacı Yazar ve Yemek Danışmanı Gülhan Kara, Fairy Ekonomisi projesi için 30 adet ekonomik ve pratik yemek tarifi hazırladı. Zeytinyağlı Enginar’dan, Kabaklı Otlu Omlet’e, Sebzeli Yaz Böreği’nden Çilekli Puding’e kadar her damak tadına hitap eden tariflerin hazırlanma süresi ve bütçesinin oldukça düşük olmasıyla ev ekonomisine de katkıda bulunuyor.

Araştırmacı Yazar ve Yemek Danışmanı Gülhan Kara; “Hesaplı alışverişle başlayan ekonomik davranış, evde tüketim sırasında da devam ederse 'akıllı ekonomi' yapılmış olur. Eğer aldıklarımızı kullanırken, pişirirken, saklarken müsrif ya da dikkatsiz olursak yapılan ekonomik alışverişin de pek bir anlamı kalmaz. Bulaşıkları yıkarken daha az deterjanla daha fazla bulaşık yıkayabilmek de Fairy’nin mutfağımıza sağladığı akıllı ekonomidir” diyor.

Para Danışmanı Özlem Denizmen; “Ev ekonomisi deyince hemen ucuzunu alayım, zaten hepsi yıkıyor, zaten hepsi aynı diyerek, tasarruf yaptığımızı düşünebiliriz. Kalite sanki çok önemli değilmiş gibi gelir. Kaliteli ürün kullanmak başlı başına bir ekonomidir. Bir ürünü alacağımız zaman fiyatına en son bakılmalıdır” diyor.

Çocuk Gelişimi Uzmanı Sibel Özdemir; “Ebeveynler çoğu zaman çocuklarına yetemediğini “iyi bir ebeveyn” olamadıklarını düşünür. Bu durumu telafi edebilmek için eve dönüşte çocuklarına çoğu zaman hediye alırlar. Halbuki, çocukların özellikle küçük çocukların bütçeyi kullanarak bir şeyler satın almaya ihtiyaçları yoktur. Onların sadece ebeveynleriyle birlikte kaliteli zaman geçirmeye ihtiyacı vardır” diyor.

Anne Bebek Blogger’ı Ece Kumkale; “Evde her zaman bulunabilecek pratik ve ekonomik malzemelerle çocuklarınızla kaliteli zaman geçirmek ve onların gelişimini sağlamak mümkün. Oyun için pahalı oyuncaklardan ziyade yaratıcılığı teşvik edecek malzemeler tercih edilmeli” diyor.

Dekorasyon Blogger’ı Merve Gizem Oluş; “Fairy Ekonomisi projesinin “akıllı ekonomi” felsefesine uygun olarak evimizi kendi zevklerimizi ve tarzımızı yansıtacak “kendin yap” projeleri dekore edebiliriz ve güzelleştirebiliriz. Geleneksel olarak en büyük alışkanlıklarımızdan birisi saklama-atamama huyudur. Evlerimizde nasıl değerlendireceğimizi bilemediğimiz, atmaya kıyamadığımız, "ben bundan bir şey yaparım" dediğimiz eşyaları kendin yap projeleri ile hayata kazandırabiliriz” diyor.
Siz de #FairyEkonomisi hashtagiyle tasarruf sağlayan akıllı ve pratik çözümlerinizi paylaşarak bu harekete katkıda bulunabilirsiniz.
Fairy ile zorlu bulaşıklara meydan okuyun…
Tüketicilerin yaşamlarını iyileştirmeye odaklanan P&G markası Fairy, sıradan küçük boy deterjanlara göre 2 kat fazla bulaşık yıkıyor. Böylelikle Fairy daha az miktarda deterjanla daha çok bulaşık yıkayarak ev ekonomisine katkıda bulunuyor.
2010’da Türkiye pazarına giren Fairy, tüketicilerin yoğun beğenisi üzerine 3 yıl gibi kısa bir sürede pazar liderliğiyle ödüllendirildi ve 6’nci yılında da liderliğini koruyor.