Perşembe, Eylül 03, 2015

Keçi sütünden Tereyağı

Bu Lezzet Yüzde Yüz Keçi Sütünden

Türk yemek kültürü için vazgeçilmez bir lezzet olan tereyağı, keçi sütü lezzetiyle buluştu. Peynir ve süt çeşitleri ile tüketicinin damak zevkine hitap eden Baltalı Gıda, şimdi de yüzde yüz keçi sütü kullanılarak ürettiği doğal tereyağı ile sofralarınızda.

Her öğün sofralara lezzet katmaya devam edenBaltalı Gıda’nıniçerisinde trans yağ bulunmayan ve hiçbir kimyasal işlemden geçmeden tamamen doğal olarak üretilen %100 Baltalı Keçi Tereyağı, 200 gramlık ambalajı ile raflarda yerini aldı.

İçerdiği protein ve yağ oranı ile inek sütünden ayrılan, anne sütüne en yakın süt olarak bilinen keçi sütü ile üretilen tereyağı, herhangi alerjik reaksiyona da neden olmuyor.

A,D ve E vitamin kaynağı, aynı zamanda fosfor, potasyum ve kalsiyum minarellerince zengin olantereyağı, kahvaltı ve yemeklerde gönül rahatlığı ile tüketilebilirken, hem çocukların hem de yetişkinlerin günlük vitamin ve enerji ihtiyaçlarını karşılamaya da yardımcı oluyor.

%100 Baltalı Keçi Tereyağı, tüm zincir market veşarküterilerde tüketicilerle buluşuyor.

Baltalı hakkında: 

Baltalı Çiftliği, Ege’nin verimli topraklarının bereketli kıyılarla buluştuğu çok özel bir bölgede, İzmir Seferihisar'da yer almaktadır. Toplam 100 dönüm arazi üzerinde kurulu, etrafı zeytin ağaçları ile çevrili bu çiftlikte, işine tutkuyla bağlı uzmanlardan oluşan Baltalı ekibi, yoğun bir çalışma ile Türkiye’ye özel saf bir keçi ırkı yaratmıştır. Yüksek süt verimi olan, 365 gün sağım yapılabilen bu keçi ırkından oluşan Baltalı Çiftliği, bugün Avrupa’nın en büyük ve modern keçi çiftliklerinden biri olarak gösteriliyor.  

Baltalı’nın ürün gamında; % 100 keçi sütünden günlük pastörize keçi sütü, light günlük pastörize keçi sütü,  keçi sütü(uht), çikolatalı sütkeçi peyniri, light keçi peyniritulumpeyniri, kaşar peyniri, dil, hellim, lor, sürülebilir keçi peynirilabneharmola,  krem keçi peyniri, Baltalı Büşevde rahatlıklayapılabilen kolay yoğurt ve 100% keçi sütünden tereyağı bulunmaktadır.


Cuma, Ağustos 21, 2015


Bocused’Or,kendine güvenen şefleri 27 Kasım 2015’de İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan Türkiye Milli Seçmelerine davet ediyor!



İzleyici kitlesi ve yarattığı heyecanla‘’Mutfak Olimpiyatları’’ olarak da bilinen, dünyanın en önemligastronomi yarışması Bocused’Or’un Türkiye Milli Seçmeleri için başvurular başladı! 

Sirha İstanbul kapsamında gerçekleşecek olan ve 22 yaşını doldurmuş tüm profesyonel şeflerin katılabileceği yarışmanın son başvuru tarihi 13 Eylül 2015.
Bocused’Or Milli Organizasyon Komitesi tarafından seçilen 4 adayın, belirlenen temalar altında gün boyu kıyasıya yarışarak hünerlerini sergileyeceği Bocused’Or Türkiye Milli Seçmeleri, 27 Kasım’da İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. Uluslararası alanda gastronomideki son trendleritakip eden, profesyonelşefler arasında network kurarak, fikir ve deneyimlerin paylaşılmasını amaçlayan Bocused’Or’un Türkiye Milli Seçmeleri’ne ünlü şef Rudolf Van Nunen başkanlık edecek.
Bocused’Or Türkiye Milli Seçmeleri’ndekazanan,ulusal ve uluslararasışeflerden oluşan jürinin yapacağı puanlamaya göre belirlenecek.Yapılan puanlama sonucu birinci olan şef, Mayıs 2016’daSirha Budapeşte kapsamındadüzenlenecek olan Bocused’OrAvrupa Final Etabı’nda Türkiye’yi temsil etme hakkı kazanacak.
Katılım koşulları ve başvuru formu için Sirha İstanbul’un web sitesini ziyaret edebilir ya da aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.

**Türkiye’de ilk defa Mart 2013’teSirha İstanbul kapsamındagerçekleşenBocuse d’Or'un kazananıünlüşefGürcanGülmez ve ekibiolmuştu. GürcanGülmez ve ekibi, Mayıs 2014’te Stockholm'degerçekleşenAvrupaSeçmeleri’nde Bocuse d’Or’unruhunuyaşayarakTürkiye'yitemsiletti.

Sirha İstanbul 2015, restoran, otel işletmeleri ve yiyecek-içecek sektörünü tek bir alanda buluşturuyor.Hızla artan katılımcı sayısı, profesyonel ziyaretçi kitlesi ve sektörde trendleri belirleyen etkinlikleriyle, 26 -28 Kasım 2015 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde 3. kez sektörü bir araya getirecek.

Salı, Ağustos 18, 2015


“KIPLING”  İLE OKULA DÖNÜŞ DAHA DA EĞLENCELİ ve RAHAT!
Dünya çanta modasına yön veren, eğlenceli ve kullanışlı tasarımları ile okul alışverişlerinin vazgeçilmez adresi Kipling, “Back To School” koleksiyonuyla, okula dönüş sezonunu neşe içinde karşılıyor. Renk, desen ve tasarımlarındaki çeşitlilikle dikkat çeken çantalar, çocuklara sağladığı kullanım kolaylığının yanı sıra okul kıyafetlerine de şıklık katıyor.  Geniş iç hacimleri, ergonomik sapları ve sağlam arka panelleriyle tüy kadar hafif çek-çekli sırt çantaları öğrencilerin hayatını kolaylaştırıyor. 
http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html
CAFE SWISS YENİLENEN YÜZÜYLE KONUKLARINI AĞIRLAMAYA HAZIR…

Swissôtel The Bosphorus, İstanbul bünyesindeki Cafe Swiss, 
yaşam boyu başarı ödülü sahibi dünyaca ünlü içmimar Khuan Chew’ un sade mimarisi ile yepyeni bir görünüme kavuştu. Cafe Swiss, İsviçre’nin ince zevkinin ve sadeliğinin Türk kültürünün sıcaklığıyla harmanlandığı, ahşap sanatının tüm inceliklerinin kullanıldığı yeni yüzüyle misafirlerini ağırlamaya başladı. 

http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html

Cuma, Haziran 05, 2015

Taze, doğal, orgranik lezzetler






Organik yaşamın lezzetli adresi İda Bahçe, insan ve doğa dostu tarım, doğal ve katkısız gıda için yola çıkmış bir idea, bir çaba. 

Kaz Dağ’ında bulunan bahçelerinde yetiştirdiği doğal ve katkısız ürünleri hiçbir müdahalede
bulunmadan doğal yöntemlerle tüketicisiyle buluşturuyor. Sağlıklı ve organik ürün tercih
edenlere www.idabahce.com adresi üzerinden en taze ve lezzetli alternatif olarak hizmet
Kaz Dağı doğal florası ile zengin bir toprağa sahip, burada yetişen sebzeler, meyveler, doğal
otlar, baharatlar ve elde edilen ürünler; yaşamını lezzetli ve sağlıklı gıdalarla zenginleştirmek
isteyenler için harikulade seçenekler sunuyor.
İda Bahçe bölge iklim ve coğrafyasında yetiştirdiği sebze ve meyveleri gönderim gününün bir
gün öncesinde dalından toplayarak gurme tat düşkünlerine en taze iletileri, en lezzetli haliyle
göndermeye gayret gösteriyor. Ayrıca sayfasında sadece mevsiminde tüketilebilecek ürünlere
yer verirken, “elimizde yok”, “mevsimi değil” demekten de çekinmiyor.


İda Bahçe ürün gamında mevsim sebze ve meyvelerinin yanı sıra gurme kahvaltılıklar,
sızma zeytinyağları ve zeytin yağlı sabunlar, kavanoza kurulmuş lezzetler, güneşte
kurutulmuş meyve ve çiğ yemişler, Kaz Dağı’nın otlarından bitki çayları ve baharatlar,
geleneksel yöntemlerle yapılmış eskilere ait ekmekler, lezzetli bakliyatlar ve gurme unlar yer
Kahvaltılık kategorisinde zengin bir ürün yelpazesi bulunan İda Bahçe; doğal otlarla beslenen
keçi, koyun ve inek sütünden peynirler, % 75 tane oranıyla kurulan sadece şeker ve limon
ilave edilerek pastorize edilmemiş reçeller, bahçelerinden toplanan zeytinler, bir gün önce
toplanmış doğal yumurtalar, yöresel ekmeklerle lezzet düşkünlerine çok keyifli bir hafta sonu
kahvaltısı vaat ediyor.

Zeytin yağının rafine edilmemiş en saf sızma halini elde eden İda Bahçe bu tecrübesini doğal
ürünler kullanarak yaşam kalitesini artırmak isteyenlere lavantadan keçi sütüne, farklı tatlarla
birleştirdiği zeytin yağı sabunları sunarak taçlandırıyor.
Sağlığına ve beslenmesine dikkat edenler, yediklerinin doğal, katkısız ve lezzetli olmasını
talep edenler ve kestane unundan nohut ekmeğine aslında gurme lezzetler peşinde olanların
tercih edebileceği güzellikte ve çeşitte ürünü İda Bahçe çatısında bulmanız mümkün.
İyilikle üreten, bir tıkla Kaz Dağı’ndan mutfağınıza en özendiği lezzetleri ileten İda Bahçe
keşfedilmeye değer.
www.idabahce.com
www.facebook.com/idabahce
www.instagram.com/idabahce




Pazartesi, Haziran 01, 2015

KANDİL SİMİDİ

Gerekli malzeme:

125 gr margarin

1 çay bardağı zeytinyağı

2 çorba kaşığı yoğurt

1 adet yumurta sarısı

1 tatlı kaşığı mahlep

1 çorba kaşığı toz şeker

1 çorba kaşığı sirke

1 çay kaşığı tuz

1 paket kabartma tozu

1 su bardağı kepekli un

Aldığı kadar normal buğday unu

Üzeri için:

1 adet yumurta beyazı

2-3 kaşık çiğ susam

- Oda sıcaklığında yumuşamış margarin, yumurta

sarısı, zeytinyağı, yoğurt, mahlep, şeker, sirke ve

tuzu karıştırın. Kepekli un ve kabartma tozunu

ekleyin. Normal buğday unundan 1 bardak kadar

ilave edip yoğurmaya başlayın. Aldıkça un ilave

ederek ele yapışmayan homojen kıvamlı bir

hamur halini alıncaya kadar yoğurun. Hamuru 15

dakika dinlendirin.

- Hamurdan küçük parçalar koparıp tezgâh

üzerinde yuvarlayarak uzatıp fitil haline getirin.

Uçlarını birleştirerek minik simitler halinde

hazırlayın. Halkaları önce çırpılmış yumurta

beyazına sonra susama batırıp yağlanmış fırın

tepsisine aralıklarla dizin. Önceden ısıtılmış 180

derece fırında renk alıncaya kadar 25-30 dakika

pişirin. ( Gülhan Kara - Çay Saati kitabından)

Salı, Mayıs 26, 2015

Ünlü Şef Carlos Le Cuistot Dünya mutfağını evinize taşıyor

Belçikalı Ünlü Şef Carlos Le-Cuistot, “LE CUISTOT” İle Dünya 
Mutfağını Evinize Taşıyor 



Belçikalı Ünlü Şef Carlos Le-Cuistot, en taze malzemeleri özenle seçerek, 
kesinlikle konserve ya da donmuş ürünler kullanmadan, dünya 
mutfağının seçkin yemeklerini sizlerin beğenisi için günlük olarak hazırlıyor. Dilerseniz sizin mutfağınızda!




Le Cuistot, ister bireysel ister büyük gruplar olsun, eşsiz bir zarafetle hazırlanan, 
tarz ve yaratıcılığı da kapsayan dünya mutfağından binlerce lezzeti sizin için 
pişiriyor, siz de yalnızca ısıtıp tadını çıkarıyorsunuz.
Le Cuistot, binlerce lezzetin yanı sıra özgün metodlar kullanılarak hazırlanan el 
yapımı pasta ve tatlı seçenekleriyle de damağınızda leziz tatlar bırakmaya hazır.
Yemek servisinin organizasyonlardaki önemine de dikkat çeken Le Cuistot, 
kokteyl, davet, açılış gibi her türlü organizasyonlar için sunduğu catering 
hizmetiyle de fark yaratıyor. Catering hizmetini büyük bir uzmanlıkla bir adım 
ileriye taşıyan Le Cuistot, kişiye özel hazırlanan menüleriyle müşterilerinin 
ihtiyaçlarına yanıt veriyor. 

Detaylı bilgi ve siparişleriniz için http://www.le-cuistot.com/ana-sayfa-tr.ws adresini ziyaret edebilirsiniz.

Cuma, Mayıs 15, 2015

İmkansız Tarifin Kolay Yolu


Gurme Yazar ve Yemek Danışmanı Gülhan Kara, Fairy sponsorluğunda hazırlayıp sunduğu kendine has lezzetli, yaratıcı ve pratik tarifleriyle, Türkmax Gurme izleyicileriyle buluşuyor.
Fırından çıktığı zaman iştah kabartan, ancak hazırlık aşamaları ve çıkardığı bulaşıklar nedeniyle imkansız gibi görünen lezzetler, Gülhan Kara’nın pratik ipuçları ve samimi anlatımıyla ekranlarınıza geliyor. İmkansız Tarifin Kolay Yolu’nda, ağırlıklı olarak fırın yemeklerini içeren ve kolayca hazırlanıp her öğünü ziyafete çeviren tariflerin yanı sıra, mutfakta hayatınızı kolaylaştıracak bazı ipuçları da bulacaksınız.
Lokal lezzetlerle birlikte, farklı kültürlerin mutfaklarına da yer veren “İmkansız Tarifin Kolay Yolu”, Gülhan Kara’nın keyifli anlatımıyla hafta içi hergün, saat 19.10’da Türkmax Gurme’de. 

Perşembe, Nisan 09, 2015

Fırıncılık Dünya Şampiyonası


Dünyanın en prestijli fırıncılık yarışması, 9- 16 Nisanda ilk kez İstanbul’da


Türkiye Fırıncılar Milli Takımı, dünya fırıncılık şampiyonası ön elemesinde pide, açma ve karalahana ekmeğiyle yarışacak 




Fırıncılık sektörünün dünyadaki en prestijli yarışması olan Fırıncılık Dünya Şampiyonası ön elemeleri ‘Louis Lesaffre Cup’ın Afrika – Akdeniz Bölgesi seçmeleri 9-16 Nisan 2015 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştiriliyor. 
http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html


Salatanın Meksikalısı Ranchero’da

İstanbul’un Meksikalısı Ranchero’nun tercihe göre et, tavuk, deniz mahsulleri veya sadece mevsim yeşillikleri ve özel soslarla hazırlanan “düşük kalorili, bol lezzetli” egzotik salataları, damak tadından taviz vermeden formunu korumak isteyen lezzet tutkunlarını bekliyor. Ranchero, Meksika yemeği seven müdavimlerine, taze mevsim sebzeleri, özel garnitürler ve patentli soslarla hazırlanan egzotik salata mönüleri sunuyor. Mekana özgü bir lezzet olan Ranchero Salad, sadece yeşilliklerden oluşan vejetaryen lezet Mexican Cesar Salad, karidesle hazırlanan Ensalada Con Camarones, mısır ya da buğday unundan yapılan tortilla kabuğu içinde servis edilen Taco Salad, yeni bir tarif Ensalada Unica ve exotica sos ile hazırlanan Ensalada Con Atun, Ranchero’nun favorileri arasında yer alıyor. Mekanın Suadiye, Nişantaşı ve Trump Cadde şubelerindeki salata mönülerinde fiyatlar 22,50 TL ile 28,50 TL arasında değişiyor. Söylemesi zor isimlere sahip olsalar da özellikle öğle ya da akşam öğünlerinde hafif ve sağlıklı tatlar arayanlar Meksikalı&Türk bir aile tarafından işletilen Ranchero’nun Türk damak tadına uygun zengin salata mönüsünden seçimler yapabilir.
Bilgi ve Rezervasyon için: www.ranchero.com.tr

Salı, Mart 31, 2015

7 Nisan'da Alanya HEP Üniversitesi'nde


7 Nisan Salı günü Alanya Hep Üniversitesi Gastronomi bölümünün daveti üzerine Alanyalılar'la ve üniversiteli gençlerle buluşuyoruz..
Konumuz tabii ki mutfak.. Çok lezzetli bir söyleşi olacak, bekleriz!

Perşembe, Şubat 19, 2015

Pırasa Soslu Çipura ve Febreze...

Koku duyumuz, hayatımız ve davranışlarımız üzerinde gerçekten etkilidir. Özellikle de yemek kokuları... Burnumuza hoş gelmeyen bir pişirme kokusu iştahımızı da yemek keyfimizi de kaçırır, olumsuz yönde etkiler. Özellikle mutfakta yemek pişirirken ya da malzeme hazırlığı yaparken "kötü koku" olarak tanımladığımız bazı kokular kaçınılmazdır. Lezzete olumsuz bir etkisi olmasa da yemek pişirme tercihlerimizi olumsuz etkiler. Örneğin İşkembe çorbası, sarımsak, balık, kızartma yağı gibi istemediğimiz ve her yere sinen, kolay kolay da gideremediğimiz kokular.
http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/scack-hlamur-kokusu-ks-geldiginde-evde.html 

Pazar, Şubat 15, 2015

Kokusu, tadı, rengi ile özel çaylar

Kokusu, tadı, rengi ile özel çaylar

Geçtiğimiz haftalarda blog yazarlarına özel bir çay tadım etkinliği düzenlendi. Beşiktaş Akaretler'de bulunan Mert Soley'in sahibi olduğu Cup Third Wave Ccoffee Shop'da Asia Chai Art Halil Ulaş'tan uzakdoğunun egzotik ve şifalı çaylarını dinlerken aynı zamanda da keyifli bir tadım günü yaşadım. Özel hazırlanmış çaylar, özel tadım bardaklarında sunulurken bu alanda uzman Halil Ulaş da bilgileri aktardı. Ardından da Mert Soley üçüncü nesil kahve demleme yöntemlerinden bahsetti ve Japon Sifonu adı verilen yöntemle hazırlanan kahvelerimizi tattık.

Salı, Şubat 10, 2015

Sıcacık ıhlamur kokusu…

Soğuk kış günlerinde içimizi ısıtanlar...

Kış geldiğinde evde sık sık ıhlamur demlerdi annem... O mis gibi kokusuyla daha ilk yudumda ısıtırdı içimizi. Bana göre soğuk kış günlerinin en sembolik sıcak içeceklerinin başında ıhlamur çayı arkasından da bol tarçınlı salep gelir... 

Güneş kaybolup da yerini bulutlar aldığında üzerimize yün kazakları, ayağımıza çorapları giymeye başladığımızda, yediklerimiz içtiklerimiz de değişiverir farkında olmadan. Kış gelmiştir ve vücudumuzun ısınmaya ihtiyacı vardır. Çünkü nasıl ki yaz sıcağında serinleten içeceklerle mutlu oluyorsak kışın da sıcak içecekler bizi keyiflendiriyor. Sütlü kahveden iyi demlenmiş çaya; ıhlamurdan salebe; limonlu tavuk suyu çorbadan süzme mercimeğe kadar hepsi ayrı bir lezzet, ayrı bir keyif....
http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/scack-hlamur-kokusu-ks-geldiginde-evde.html

Sıkma portakalın tam zamanı..


Portakalbahcem.com’un müşterileri için hazırladığı ‘Otomatik Sipariş’ özelliğiyle sezonun en taze meyveleri her hafta ...
http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html

Pazartesi, Şubat 09, 2015

OĞLAK YAYINLARINDAN 2 GÜZEL ESER...

Gastronomi dünyasına ilgi duyanlar için yeni 2 eser yayımlandı. Kitaplar elime ulaşır ulaşmaz her ikisini de inceledim.. 
Oğlak Yayınları ından çıkan biri yeme içme dünyası üzerine yazdığı kitaplarıyla tanınan Deniz Gürsoy'un Gastronomi Tarihi, diğeri de Tahir Tekin Öztan (Sahan restoranlarının sahibi olarak tanınır) tarafından hazırlanan 2 cilt halindeki Gurme Kent Gaziantep Mutfağı... 
http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/kitaplik.html


İSTANBUL ANADOLU YAKASI’NIN EN YENİSİ: 
ATRIUM LOUNGE BAR

Hilton İstanbul Kozyatağı içinde yer alan Atrium Lounge& Bar modern 
dekorasyonu ve eşsiz lezzetleriyle, şehrin yeme içme kültüründe yepyeni  

Cumartesi, Ocak 31, 2015

SAĞLIK-GÜZELLİK-KADIN

Güzelliğin yeni adresi: Renouvelle Nişantaşı

Günümüzde gelişen teknoloji ve test edilmiş en yeni formüllerin kullanıldığı kozmetik ürünlerle birlikte bu gelişime paralel, işinde uzman dermatologlar sayesinde kadınların "güzellik", "bakım", "gençleşme", "estetik" isteklerine harika çözümler sunan merkezler de giderek çoğalıyor. Bunlardan biri de Dr. Burcu Yamangöktürk Solak'ın açtığı Renouvelle Nişantaşı.

Yaşı ne olursa olsun, her kadın güzel olmak, iyi görünmek ister....
http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/saglik-olsun.html

Perşembe, Ocak 29, 2015

ELMALI BOHÇA TATLISI




















Gerekli Malzeme:
3 ADET ELMA, RENDELENMİŞ
YARIM SU BARDAĞI CEVİZ, İRİ  ÇEKİLMİŞ
1 ÇAY BARDAĞI KURU ÜZÜM
1 ÇORBA KAŞIĞI TARÇIN
3 ÇORBA KAŞIĞI TOZ ŞEKER
3 ADET GÜNLÜK TAZE YUFKA


Çarşamba, Ocak 21, 2015

Kahveli Bitter Kek


KAHVELİ BİTTER KEK 

Gerekli malzeme:
3 YUMURTA
1 SU BARDAĞI TOZ ŞEKER
1 SU BARDAĞI SÜT
1 SU BARDAĞI SIVIYAĞ
1 TATLI KAŞIĞI TÜRK KAHVESİ
2 ÇORBA KAŞIĞI KAKAO
4-5 DİŞ KARANFİL .... 

Pazar, Ocak 18, 2015

Divan'da balkabağı günleri

KIŞ AYLARININ GÖZDESİ BALKABAĞI,
ÖZEL MENÜSÜ İLE DİVAN’DA

Gözalıcı rengi ve nefis tadıyla kış aylarını renklendiren balkabağı, farklı lezzet yorumlarıyla Divan Otelleri ve Restoranlarında misafirlerin beğenisine sunuluyor. 26 Ocak – 13 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek olan “Balkabağı Günleri”nde... http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html

Cuma, Ocak 16, 2015

Domino’s “Çikolatalı Sufle”

Fırından Kapınıza Gelen Sıcacık Lezzet
Evlere servis ve pizza kategorisinde lider olan Domino’s Pizza; sıcacık, akışkan çikolatalı
efsanevi lezzeti sufle ile... http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html
BU KIŞIN OSCAR ADAYI: HARDAL ÇORBASI

Kışın vazgeçilmezi çorbalar, hardal ile daha da lezzetleniyor. Peki siz hiç hardal çorbasını denediniz mi? Dünya mutfağının ünlü hardal markası Maille.... http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html

Kahvaltı çok önemli

Çocuklarda kahvaltı alışkanlığı, obeziteyi engelliyor
matematik notunu bile yükseltiyor!

Okul çağındaki çocukların düzenli kahvaltı yapmasının derslerdeki başarılarının artmasında son derece önemli olduğunu belirten Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Banu Topalakçı, “Kahvaltı yapılmadığı takdirde, çocuklarda dikkat dağınıklığı, yorgunluk....

Limonata ile sağlık, şifa...

Sıcak aylarda serinleten kışın ise şifa dağıtan mucizevi içecek limonatanın, az şekerli yapılması ve her gün en az 1 bardak tüketilmesi öneriliyor. Besin değerleri bakımından tam bir sağlık dostu olan limonata; vitamin, kalsiyum, fosfor ve demir gibi mineralleri de içeriyor. Devamı...
http://chefsdergisi.blogspot.com.tr/p/guncel-haberler-bultenler.html

Cuma, Aralık 19, 2014

Fransız ördeği ve Türk damak tadı...


Tavuk, kaz, hindi, ördek... Kümes hayvanlarının etiyle soğanlı yahniler, tepsi kebabı tabir edilen tandır usulü fırında pişirmeler; çevirmeler, kapamalar.. Göğüs eti kısmıyla yapılan çorbalar, pilavlar... Anadolu mutfağında, Türk yemek kültüründe yani yaşadığımız bu toprakların halk mutfağında da saray mutfağında da bu lezzetler mevcut. Şimdilerde bizde kalmamış, kaybolup gitmiş olabilir; Avrupa'da şehirlinin lüks restoranlarda, şık tabaklarda, astronomik rakamlar ödeyerek yediği ÖRDEK, tek tük de olsa bizde halâ özellikle kasabalarda, köylerde pişiriliyor. Hem de en geleneksel yöntemlerle en lezzetli şekilde...

ANCAAAK... Az önce gelen bir bültenle okuduğum haber beni gerçekten delirtti mi desem? çıldırttı mı desem? bilemedim. Söylenmeye başladım. İyi de dedim niye kendi kendine konuşuyorsun?. Dök içini sosyal medyaya!... Nasılsa bir okuyan, anlayan olur... 

Efendim konu Fransız Ördeği'nin bizim gıda pazarında satılmasıyla ilgili... Asıl tahammül edemediğim de İstanbul'daki Fransız Sarayı'nda malum Fransız aşçılık okulunun öğrencileri ve bilmem kaç yıldızlı şefin 'TÜRK DAMAK TADI'na uygun (güya) yaptıkları ördek mönüsü. (Bu arada MENU yazılır MÖNÜ okunur)... Pekmezli ve tahinli ördek köftesi!?... İnsaf artık.. Yahu ördek etinin kendine has bir tadı, kokusu, lezzeti vardır. Yapa yapa bunu mu yaptınız? Türk damak tadı Fransızlar'a mı kalmış? Afedersiniz ama Türk damak tadı, Türk yemekleri hakkında hiç bir şey bilmiyorlar. Türk damak tadına uydurmaya çalışmakla bilgisizliklerini açıkça ortaya koyuyorlar.. Yani diyeceğim o ki Türk damak tadı bahane, Fransız Ördeği ve Metro şahane'..
'Kuş gribi' bahanesiyle yerli cins o güzelim tavuklarımızı, kazlarımızı, ördeklerimizi bitirdik, kaldık Fransız Ördeğine... Üstelik lansman da yerli malı haftasına denk gelmiş:))) 


Çarşamba, Aralık 03, 2014

DALINDAN SOFRAYA ZEYTİN



Ekim ayı ortalarında başlayan Zeytin hasadı neredeyse şubat ayına kadar devam eder. Erken hasat sızma zeytinyağı,sofralık yeşil zeytinler, çizik, kırma, kokteyle zeytin; sele, yuvarlama, Gemlik tipi gibi pek çok çeşit siyah zeytin... Zeytinler toplandıkça kimi yağlık kimi sofralık olarak işlenir ve lezzetinden, şifasından faydalanalım diye bizlere sunulur. 





Zeytinin hasadı ve sonrası

Zeytin, dünyada en uzun yaşayan ve ayakta kaldığı müddetçe de meyve veren değerli bir ağaç. Sulama gerektirmeden ürün vermesine rağmen son yıllarda yaşanan kuraklıklar ve özellikle yer altı sularının yetersiz kalması sebebiyle artık damla sulama yapılıyor. Zeytin yetiştiriciliğinde yüksek kalite için verimlilik ve bunun devamlılığı için nitelikli eleman gerekiyor. Özellikle zeytinin ziyan edilmeden, hasar görmeden hasat edilmesi çok önemli. Zeytin dalından koptuktan sonra tazeliğini kaybetmeden hızlıca işlenmesi gerekiyor. Zedelendiği anda havayla temas eden yağlı yapısından dolayı oksidasyon başlar ve kalite düşer. Bölgede hasat edilen zeytinin birkaç saat içinde işletmeye teslim edilip yağlık zeytinlerin sıkılmaya başlanması; sofralık zeytinlerin tanklara alınarak işlenmeye başlaması çok güzel. 
Sofralık tabir ettiğimiz ve çoğunlukla kahvaltılık olarak tüketilen yeşil ve siyah zeytinin ülkemizde zeytinyağından daha çok tüketildiğini biliyoruz. Dalından toplanıp soframıza gelinceye kadar zeytinin bir işlenme yolculuğu vardır. Evlerde halen kırma veya çizik yeşil zeytin salamura edilerek sofralık hale getirilebiliyor. Ancak siyah zeytini evde hazırlamak biraz daha bilgi, uğraş ve takip gerektirir. Zeytin satın alırken damak tadımıza uygunluğuna bakmak için 1-2 tane zeytini tadarız. Önce tuzluluk oranına dikkat ederiz. Ama zeytinin etli oluşu, rengi, parlaklığı, buruşukluğu, kuru mu yağlı mı olduğu gibi onun kalitesini ortaya koyan pek çok unsur vardır. Yani alacağımız zeytinin kalitesini anlamak için çok iyi bakmak ve damağımıza güvenmek durumundayız.

Salamura yöntemleri
Dalından koparılıp kolayca yenen öteki meyveler gibi değil. Zeytin acıdır. Zamanla çeşitli yöntemler  geliştirilerek zeytinin acılığı ortadan kaldırılarak yenilebilir hale getirilmiş. İlk önce zeytin suda  dinlendirerek acılığı hafifletildi. Sonra kül, sirke ya da kireç suyuna atılarak tatlandırıldı. Olduğu gibi, ya da çizilerek, çatlatarak, tuzlu su içinde salamura yapılarak zamana karşı dayanıklılığı arttırıldı.  Salamuranın içine limon, rezene (arapsaçı), mastika, nane, kekik, defne ve başka bitkiler katılarak,  zeytinin tadı daha da hoşlaştırıldı. Salamura yerine zeytinleri şıra, şarap, hatta ballı su içinde saklama gibi yöntemler de denendi.  Siyah zeytinin tatlandırılmasında uygulanan yöntemlere bakacak olursak en bilinen Gemlik yöntemi kaşımıza çıkar. Bu yöntem yüzyıllardan beri  uygulanmakta. Salamuranın önceden hazırlanıp zeytinlerinüzerine su verilmesiyle hem kaliteli sofralık zeytin elde edilmekte hem de üretim süresi kısalmaktadır.
Ülkemizde zeytinlerin salamuraya konma zamanı kış aylarına rastladığından fermantasyon düşük sıcaklık nedeniyle yavaş sürer ve ancak yaz aylarında tamamlanır. Böylece bu yöntemle hazırlanan zeytinler 6-9 ayda yeme olgunluğuna gelir.
Bir başka zeytin tatlandırma yöntemi ‘ Tuz-katlama yöntemi’: Zeytinler fermantasyon tanklarına bir kat tuz bir kat zeytin olacak şekilde katlanarak yerleştirilir. Tuz zeytin ağırlığının % 10’u olarak hesaplanır. Daha sonra zeytinlerin üzerine fermantasyon tankının kapakları yerleştirilir. Bu kapak üzerine zeytin ağırlığının %10-15’i oranında ağırlık konur. Zeytinler kuru tuz içerisinde ve baskı altında 1 hafta fermantasyon tankı içerisinde tutulur. Fermantasyon tankı altında biriken tuzlu su atılabilir
veya üzerine içilebilir nitelikte su ilave edilerek devir ettirilir.

Sele Zeytini: Bu yöntemde zeytin taneleri ağaçta iyice kararıp olgunlaştıktan sonra hasat edilir. Sağlam zeytinler temizlenir, yıkanır ve sele, sepet veya tahta sandıklar içerisine 100 kg zeytine 15 kg iri tuzlardan olmak üzere bir kat tuz, bir kat zeytin istiflenir. Kabın ağzı uygun bir bezle kapatılır. Kaplar birkaç günde bir, ters-yüz, sağ-sol yapılarak tanelerin tuzla iyice temas etmesi sağlanır. Taneler tuzun etkisiyle suyunu salar. Bu şekilde 3-4 hafta da zeytinlerin acılığı giderek yenilecek duruma gelir.
Teneke Zeytini: Bu yöntemde kap olarak 20 kg'lık laklı tenekeler kullanılır. Olgunlaşmasını tamamlamış 10 kg zeytin 1 kg orta irilikte tuz ile birlikte tuzun daneler arasında dağılmasını sağlayarak tenekelere doldurulduktan sonra üzerine 1 kg zeytinyağı eklenir ve tenekenin kapağı lehimlenerek kapatılır. Tenekeler serin bir yere konularak 2-3 günde bir alt üst edilir. Zeytinlerin acılığı tuzun oluşturduğu osmoz ve kapalı kapta ki fermantasyonla kısa sürede kaybolur.
Kalamata Zeytin: Bu yöntemde zeytinlerin acılığını kısa sürede gidermek için daneler su dolu tanklara veya % 2-3 oranında tuz içeren salamuraya konulur. Su veya salamura zeytinlerin acılığı gidene kadar her gün veya gün aşırı değiştirilir. Acılık su değiştirmenin sıklığına göre 1-4 haftada kaybolur. Acılığı giderilen zeytinler 1-2 gün sirke içerisinde bırakılır veya sirke kaybını önlemek için %8-10'luk salamura
ile birlikte sirke ilave edilerek gerekli ekşilik ve tat verilir. Genellikle laklı teneke kutularla, %8'lik salamura içerisinde piyasaya verilen kalamata zeytine, dilimlenmiş limon, zeytinyağı ve defneyaprağı da ilave edilir. Kalamata zeytinin bir diğer hazırlama yönteminde ise danelere çizme işlemi uygulanır.
Çizme Zeytin: Eti sert olan zeytin çeşitleri kullanılır. Zeytin daneleri uzunluğu boyunca üç yerinden ve et kısmının yarısına kadar ince ağızlı bir bıçakla çizilir. Çizme işlemi günümüzde makinalarla yapılıyor.
Çizilen zeytinler su dolu kaplarda bekletilir ve su her gün veya gün aşırı değiştirilir. Bu işlem acılık kaybolana kadar (15-30 gün) sürer. Acılığı giderilen zeytinler %8- 10'luk salamuraya konularak 8-10 gün bırakılır. Kaplar salamura ile tamamen doldurulur ve kapatılır. Zeytinler ambalaj kaplarında 8-10 gün bekletildikten sonra pazarlanır.

EVDE SOFRALIK ZEYTİN YAPIMI
Yeşil ya da siyah zeytini dalından toplandıktan sonra mümkün olduğu kadar kısa süre içinde satın alıp salamura işlemine başlamak gerekiyor.
Zeytinleri yapraklarından ve saplarından ayıkladıktan sonra bir su yıkayın. Kaç kilo zeytin yapacaksanız miktarına uygun büyüklükte gıdaya uygun pet veya cam kavanozları, kapakları hazırlayın. Salamura tuzuna, yani iri turşuluk tuza ve suya ihtiyacınız olacak.
Zeytinler siyaha dönmeden önce yeşildirler. Ekim ayı başından itibaren kasım ortalarına kadarki süre içinde yeşil olarak, kasım ortasından itibaren ise siyahlaşır ve sonrasında siyah zeytin olarak toplanırlar.

YEŞİL ZEYTİN HAZIRLAMA
2 kg yeşil zeytin
1 litre içme suyu
2-3 çorba kaşığı iri salamura tuzu
2 çorba kaşığı zeytinyağı
Yeşil zeytinleri bıçakla çizin ve bir kabın içinde hazırlanmış suya atın. Zeytinleri kavanoza doldurup üzerine normal su doldurun ve her gün günde 1 kez olmak üzere acı suyunu boşaltıp yeni su ilave edin. Bu işlemi 12-15 gün kadar tekrarlayın. Böylece yeşil zeytinin acısı alınmış ve tatlanmış olacak.
1 litre kadar içme suyunu kaynatıp soğutun. İçine 2-3 çorba kaşığı iri salamura tuzu ekleyip tuzu eritin. Çizik zeytinleri kavanoza doldurup aralarına ince limon dilimleri yerleştirin ve tuzlu suyu zeytinlerin üzerini geçecek kadar koyun. Üzerine biraz zeytinyağı döküp kapağını sıkıca kapatın. 15-20 gün sonra zeytinler yenecek duruma gelirler. Zeytinleri servis yaparken de üzerine sızma zeytinyağı eklemeyi unutmayın.

SİYAH ZEYTİN TUZLAMA
3 kg siyah zeytin
200 gr kaya tuzu
200 ml halis zeytinyağı
4 litrelik cam kavanoz veya pet şişe
Zeytinleri 2-3 su yıkayın. Tuzlama yapacağınız kabın dibine 1-2 avuç kadar zeytin koyup üzerine bir kat tuz serpin. Üzerine tekrar zeytin koyup tuz serpin. Bu işlemi malzeme bitene kadar tekrarlayarak zeytini döşeyin. Üzerine zeytinyağını ekleyip kapağını sıkıca kapatın. Kavanozu ya da şişeyi yan yatırıp 2-3 günde bir sağa sola yuvarlayarak zeytinlerin karışmasını sağlayın. Bu işlemi zeytinler tatlanıp
yenecek hale gelene kadar 4 ile 6 hafta tekrarlayın. 6 haftanın sonunda tadına bakın. Halen acılık varsa 1-2 hafta daha devam edin. Zeytinler buruşmuş ve yenecek kıvama gelmiş olduğunda kendi salamurası ile birlikte küçük kavanozlara konabilir.

KAHVALTILIK SOSLU ZEYTİN
1 tatlı kaşığı biber salçası
1 çorba kaşığı kekik
1 diş ezilmiş sarımsak
1 çay bardağı zeytinyağı
1 limonun suyu
1 tutam pul biber
1 fiske karabiber
Bütün malzemeyi bir kasede iyice karıştırın. 1 kase kadar kahvaltılık siyah veya yeşil zeytinlerin üzerine hazırladığınız sosu ilave edip karıştırın. Afiyet olsun.
Gülhan Kara  www.gulhankara.com