Cuma, Aralık 19, 2014

Fransız ördeği ve Türk damak tadı...


Tavuk, kaz, hindi, ördek... Kümes hayvanlarının etiyle soğanlı yahniler, tepsi kebabı tabir edilen tandır usulü fırında pişirmeler; çevirmeler, kapamalar.. Göğüs eti kısmıyla yapılan çorbalar, pilavlar... Anadolu mutfağında, Türk yemek kültüründe yani yaşadığımız bu toprakların halk mutfağında da saray mutfağında da bu lezzetler mevcut. Şimdilerde bizde kalmamış, kaybolup gitmiş olabilir; Avrupa'da şehirlinin lüks restoranlarda, şık tabaklarda, astronomik rakamlar ödeyerek yediği ÖRDEK, tek tük de olsa bizde halâ özellikle kasabalarda, köylerde pişiriliyor. Hem de en geleneksel yöntemlerle en lezzetli şekilde...

ANCAAAK... Az önce gelen bir bültenle okuduğum haber beni gerçekten delirtti mi desem? çıldırttı mı desem? bilemedim. Söylenmeye başladım. İyi de dedim niye kendi kendine konuşuyorsun?. Dök içini sosyal medyaya!... Nasılsa bir okuyan, anlayan olur... 

Efendim konu Fransız Ördeği'nin bizim gıda pazarında satılmasıyla ilgili... Asıl tahammül edemediğim de İstanbul'daki Fransız Sarayı'nda malum Fransız aşçılık okulunun öğrencileri ve bilmem kaç yıldızlı şefin 'TÜRK DAMAK TADI'na uygun (güya) yaptıkları ördek mönüsü. (Bu arada MENU yazılır MÖNÜ okunur)... Pekmezli ve tahinli ördek köftesi!?... İnsaf artık.. Yahu ördek etinin kendine has bir tadı, kokusu, lezzeti vardır. Yapa yapa bunu mu yaptınız? Türk damak tadı Fransızlar'a mı kalmış? Afedersiniz ama Türk damak tadı, Türk yemekleri hakkında hiç bir şey bilmiyorlar. Türk damak tadına uydurmaya çalışmakla bilgisizliklerini açıkça ortaya koyuyorlar.. Yani diyeceğim o ki Türk damak tadı bahane, Fransız Ördeği ve Metro şahane'..
'Kuş gribi' bahanesiyle yerli cins o güzelim tavuklarımızı, kazlarımızı, ördeklerimizi bitirdik, kaldık Fransız Ördeğine... Üstelik lansman da yerli malı haftasına denk gelmiş:))) 


Hiç yorum yok: